OSMALI DEVLETi KURULUS DONEMi
OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞU
Osmanlı Devleti’ni kuranlar, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Osmanlı Devleti ilk olarak Ertuğrul Bey tarafından Söğüt ve Domaniç’te bir uç beyliği olarak kuruldu.
Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunu ve Yükselişini Kolaylaştıran Nedenler
· Osmanlı Devleti kurulduğu sırada Anadolu ve Balkanlarda kuvvetli bir devletin olmaması
· Anadolu ve Balkanlardaki devlet ya da beyliklerin birbirleriyle sürekli çatışma halinde olması
· Osmanlıların Bizans’a karşı mücadele vermeleri
· Osmanlıların ele geçirdikleri yerlerde adil ve hoşgörülü bir yönetim kurmaları, buralardaki halkın din, dil ve kültürlerine karışmamaları
· Osmanlıların ele geçirdikleri yerlerdeki halkın güvenliğini sağlamaları, ekonomik durumlarını iyileştirmeleri
· Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in Ahi Şeyhi Edebali’nin kızıyla evlenmesi, böylece Ahilerin desteğini sağlaması
· Anadolu’daki beyliklerin kendi aralarında mücadele ederken Osmanlı Devleti’nin Bizans’a karşı mücadele vermesi, bu durumun da Osmanlı Devleti’nin gelişmesini sağlaması
NOT: Osmanlı Devleti resmen 1299 tarihinde Osman Bey tarafından kurulmuş ve devlet kurucusunun ismini almıştır.
Osmanlı Devleti’nin Başkentleri
o Söğüt
o Bilecik
o Yarhisar
o Bursa
o İznik
o Edirne
o İstanbul
Osmanlı Devlet Yönetimi
Osmanlı Devleti mutlak monarşi ile yönetilirdi. Devletin başında Osmanlı soyundan gelen bir padişah bulunurdu.
Hükümdarlık babadan oğla geçerdi.
Osmanlı hükümdarları; Bey, Padişah, Gazi, Han, Hakan, Sultan, Hünkâr, Hüdavendigar gibi unvanlar kullanırlardı.
Padişahlar, Yavuz Sultan Selim’den itibaren “halife” unvanını da kullanmaya başladılar.
Padişah çocuklarına “çelebi” veya “şehzade” denilirdi.
Şehzadeler sancaklara atanır ve yanlarına “lala” adı verilen bir öğretmen verilirdi.
Hükümdarlık alameti; adına hutbe okutmak ve para bastırmaktı.
Divan-Hümayun (Divan): Devletin önemli işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kuruldur. Divan bir danışma organıdır, yani son söz padişaha aittir. Divan’ın başkanı padişahtı. Divan’a Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren sadrazamlar (Veziriazam) başkanlık etmiştir. Divan Orhan Bey döneminde kurulmuş, II. Mahmut tarafından kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur. Divan bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışırdı.
Divan Üyeleri
Sadrazam (Veziriazam)
Padişahtan sonra en yetkili devlet adamı, padişahın vekilidir.
Büyük devlet memurlarını atama, ilerletme, görevden alma yetkisine sahiptir.
Padişah sefere çıkmadığı zamanlarda orduya komuta ederdi.
Padişahın mührünü taşırdı.
Padişah adına sözlü ve yazılı emirler verirdi.
Sadrazam bugünkü “başbakan”ın görevini yürütürdü.
Vezirler
Bilgili ve değerli devlet adamlarıyla komutanlar arasından seçilirdi.
Sadrazamın verdiği görevleri yerine getirirlerdi.
Sadrazamdan sonra en yetkili kişilerdi.
Bugünkü “milletvekilleri” nin (Devlet Bakanı) görevini yürütürlerdi.
Kazaskerler
Adalet işlerine bakarlar, kadıların ve müderrislerin atama, ilerletme ve görevden alma işlerini yaparlardı.
Adalet, eğitim, kültür ve din işlerinden sorumlu Divan üyesiydi. Askeri davalara bakarlardı.
Anadolu ve Rumeli olmak üzere iki kazasker bulunuyordu. Rumeli Kazaskeri yetki bakımından daha üstündü.
Bugünkü “yargı” görevini yürütürlerdi.
Günümüzde “Adalet, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı” karşılığındadır.
Defterdarlar
Maliye işlerine bakar, bütçeyi hazırlarlardı, devletin gelir ve giderlerini denetlerdi.
Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere iki defterdar vardı. Rumeli’deki defterdar baş defterdardı.
Bugünkü “Maliye Bakanı” görevini yürütürlerdi.
Nişancı
Kanunları iyi bilir, gerektiğinde Divan’da açıklamalarda bulunurdu, eski ve yeni yasaların farklarını incelerdi.
Fethedilen toprakları gelirlerine göre ilgili defterlere kaydederdi.
Devletlerarası yazışmaları sağlardı.
Dirlikleri kaydeder ve dağıtımını yapardı.
Tapu ve kadastro işlerine bakardı, ele geçirilen toprakları tapu defterine geçerdi.
Yazışmalarda, ayrıca padişah ferman ve beratlarına padişahın “Tuğra” sını (imzasını) çekerdi.
Şeyhülislam
Ülkedeki din adamlarının, din işlerinin, medresenin ve ulemanın (bilim adamlarının) başı kabul edilirdi.
Devlet işlerinin, Divan’da verilen savaş, barış ve idam kararlarının, İslam dinine uygun olup olmadığına karar verirdi. Verdiği bu karara “fetva” denirdi.
Padişahlar ve sadrazamlar yapacakları işler için şeyhülislamdan fetva alırlardı.
Kuruluş döneminde Divan’ın asli üyesi olmayan şeyhülislam, Kanuni Dönemi’nde Divan’ın asli üyesi haline geldi.
I. Mahmut dönemine kadar, müftü diye anılmıştır.
Kaptan-ı Derya
Deniz kuvvetlerinin başkomutanı idi.
Donanma ve denizcilikle ilgili işlerden sorumluydu.
Yükselme döneminde Divan’ın asli üyesi oldu.
İstanbul’da kaldığı zamanlarda Divan toplantılarına katılırdı.
Günümüzde “Deniz Kuvvetleri Komutanı” karşılığıdır.
Yeniçeri Ağası
Yeniçerilerin komutanıydı. Divan’ın doğal üyesi sayılır ve görüşmelere katılırdı.
Yeniçeri Ağası, arz günü padişahın huzuruna çıkar ve yeniçeri ocağı hakkında bilgi verirdi.
İstanbul’un güvenliğinden sorumlu idi.
Reisü’l Küttap
Dışişlerinden sorumlu divan üyesidir.
Önceleri Nişancı’ya bağlı devlet memuru idi.
Günümüzde “Dışişleri Bakanı” karşılığıdır
OSMANLI ORDUSU
İlk askeri teşkilat Orhan Bey zamanında kuruldu. Osmanlı ordusu, KARA ve DENİZ KUVVETLERİ olmak üzere ikiye ayrılırdı.
KAPIKULU ASKERLERİ
v Bunlar; padişaha bağlı, aylıklı ve sürekli olarak görev yaparlardı.
v İstanbul’da ya da sınır boylarındaki kalelerde otururlardı.
v Devşirme sistemi ile seçilir ve yetiştirilirlerdi.
v Yaya (piyade) ve atlı (süvari) olmak üzere ikiye ayrılırdı.
v Her üç ayda bir “ulufe” adı verilen maaş alırlardı.
1. Kapıkulu Piyadeleri
§ Acemioğlanlar Ocağı: Devşirmelerin yetiştirilip hazırlandığı ocaktır. Bunlardan zeki olanlar Enderun’a (saray okulu) gönderilir, diğerleri yeniçeri ocağına ve diğer ocaklara alınırdı. I. Murat döneminde oluşturulmuştur.
§ Yeniçeri Ocağı: Kapıkulu piyadelerinin en önemli bölümüdür. I. Murat zamanında kuruldu. Bu ocağa acemioğlanlar ocağından yetiştirilenler alınırdı. Askerlikten başka bir işle uğraşmazlar ve emekli oluncaya kadar evlenemezlerdi. Bu ocağın komutanı “Yeniçeri Ağası” idi. Yeniçeriler; barış döneminde Divan’ın koruyuculuğunu yaparlar, İstanbul’un güvenliğini sağlarlar, yangın söndürmeye giderler ve savaşta da padişahın yanında yer alırlardı. Yeniçeri Ocağı, II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır (Vaka-i Hayriye/Hayırlı Olay).
§ Topçu Ocağı: Top döken, savaşlarda top kullanan sınıftır. Topçular, İstanbul’da Tophane’de bulunurlardı. Sınırlarda ve kıyılardaki kalelerde hizmet görürlerdi. II. Murat döneminde kurulmuştur.
§ Top Arabacıları Ocağı: Top arabalarını ve bunlara ait gereçleri hazırlayan, sefer sırasında topları savaş bölgesine götüren sınıftır. Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulmuştur.
§ Cebeci Ocağı: Orduya ait silahların yapımı, bakımı, tamiri ve cephanelerin korunmasından sorumludur.
§ Humbaracı Ocağı: Havan topları, mayın ve el bombaları yapar ve kullanırlardı.
§ Lağımcı Ocağı: Savaş sırasında kuşatılan kaleleri, yeraltından kazdıkları tünellerle, surların altına patlayıcılar yerleştirerek çökertmeye çalışırlardı.
EYALET ASKERLERİ
1. Tımarlı Sipahiler: Osmanlı ordusunun en önemli atlı kuvvetleri idi. Dirlik sahiplerinin beslemek zorunda oldukları atlı askerlerdir (bu askerlere “cebelü” adı verilirdi). Bu askerleri has, zeamet ve tımar sahipleri besledikleri için devlete ekonomik yönden yük olmazlardı. Tamamen Türklerden oluşuyordu. Ordunun en kalabalık ve önemli sınıfıdır. Devletten maaş almaz, ganimet elde etmezlerdi. Barış döneminde bölgenin güvenliğinden sorumludurlar.
2. Akıncılar: Görevleri, düşman topraklarına akınlar yapmak, sınırları korumak, savaşta ordunun güvenle ilerlemesini sağlamaktı. Sefere çıkmadıkları zaman sınırları korurlardı. Türklerden oluşmaktadır. Düşman hakkında bilgi toplarlardı.
3. Azaplar: Ordunun önünde yer alarak ilk hücumu karşılayan askerlerdir. Türklerden oluşmaktadır.
YARDIMCI KUVVETLER
1. Yörükler:
2. Sakalar: Savaş sırasında cepheye su taşırdı.
3. Yaya ve Müsellemler: Savaş sırasında yol yapar ve köprü kurarlardı.
4. Derbent Muhafızları: Askeri ve ticari yolları korurlardı. Hizmetleri karşılığında vergi vermezlerdi.