BiLiMSEL ARASTIRMA YAPIYORUZ
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YAPIYORUZ
Bilimsel araştırmalar yapılırken takip edilmesi gereken yöntemler vardır. Bilimsel araştırmalar bu yöntemlere bağlıdır.
Araştırma basamaklarını söyle sıralayabiliriz:
ü Konun tespiti
ü Konunun sınırlandırılması
ü Katalog taraması
ü İlgili konuların tespiti
ü Kullanılacak bilgilerin sınıflandırılması
ü Konunun yazımı
Konunun Tespiti: Sosyal bilimciler ilgilerini çeken ve önemli buldukları bir soru veya konu üzerinde çalışma yaparlar. Yapılacak çalışma, toplumsal bir olayın çözümüne katkıda bulunmalı ya da o konuyu daha iyi anlamamıza yardımcı olmalıdır.
Konunun Sınırlandırılması: Konu tespitinin ardından, konunun merak edilen bölümü seçilmelidir. Örneğin; Otomobilleri merak eder ve araştırmak istersiniz ama bu konu çok geniş olduğu için konuyu sınırlandırmanız gerekir. Sizde en çok merak ettiğiniz “Otomobiller Tarihini” araştırabilirsiniz.
Katalog Taraması: Kütüphane araştırması, internet araştırması, anket, gözlem ve yüz yüze görüşme gibi yöntemlerinden biri veya bir kaçı seçilir. Hangi yöntemin kullanılacağı konuya göre değişir.
Araştırma sırasında yararlanılan kitapların bilgileri ( kitabın adı ve yazarı, yayın evi adı, basım tarihi, alıntı yaptığımız sayfalar) not edilmelidir. Ayrıca bilgi alınan internet siteleri de belirtilmelidir. Çünkü araştırma sonunda hazırlanan raporda yararlanılan eserler belirtilir.
İlgili Konuların Tespiti: araştırılan konu ile bağlantılı diğer konular belirlenerek, katalog taramasına devam edilir. Bilgiler bir araya toplanır.
Kullanılacak Bilgilerin Sınıflandırılması: Katalog taraması sonucu bulunun bilgiler bir araya getirilerek içinden kullanılacak bilgiler raporun yazımına hazır hale getirilir.
Raporun Yazılması: toplanan bilgiler, bir araya getirilir, yorumlanır ve yazılır. Bu yazıda araştırma sonuçlarından bahsedilir.
Dipnot: Metni yazarken alıntı yaptığımız kısımları (cümle yada paragrafları) nereden ve kimden aldığımızı gösteren notlardır.
Kaynakça: Yararlandığımız kaynakların adını belirtmemizdir. Aksi takdirde emeğe saygısızlık ve bilgi hırsızlığı yapmış oluruz.
Dilekçe hakkı: Bir isteğimiz, sorunumuz olduğunda onun çözümünü istemek için yazılan kısa yazılara dilekçe denir. Her insan sorunu ve isteğini dile getirmekte özgürdür. Bu nedenle istediği kuruma dilekçe verebilir. Ve dilekçesine cevap verilmesi kanuni bir zorunluluktur. Dilekçesine en geç 60 gün (2 ay) içinde cevap verilmesi şarttır.Dilekçe bir üst makama verilmelidir.(Öğretmeni okul müdürüne,okul müdürünü ilçe milli eğitim müdürüne şikayet etmeli)
CUMALI İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLÜĞÜNE
SERİK
Sosyal Bilgiler öğretmenimiz İsmail Şafak Dönmez sürekli derslere geç gelmektedir. Gereğini bilgilerinize arz ederim.
11 /10/2009
Cumalı İÖO İmza
6-A sınıfı No:25 Ahmet Çalışkan
Serik/ Antalya
*Kapıdan satışlarda tüketici hiçbir mazeret göstermeden aldığı malı 7 gün içinde iade edebilir.Bunun için dilekçe yazması gerekir.Firma 20 gün içinde parayı iade etmek zorundadır.
*4077=Tüketicinin korunması hakkında kanun
*TÜKODER=Tüketiciyi Koruma Derneği
Bilgi edinme hakkı: Bu da bir kişinin bir konu hakkında bilgi edinmek istemesidir. Her hangi bir kamu kuruluşundan istediğimiz konu hakkında bilgi edinme hakkına sahibiz.
SORUNLAR ve ÇÖZÜMLERİ
Günlük hayatta, üst kattaki komşunun yüksek sesle TV seyretmesi, ve satın aldığımız bir malın bozuk çıkması gibi bir çok sorunla karşılaşırız. Haklarımızın ihlal edildiği durumlar olur. Tüm insanlar haklarının ihlal edilmesini istemez. Bu yüzden, sorunlara çözüm üretilirken kendi haklarımızı gözettiğimiz gibi başkalarının haklarına gözetmeliyiz.
Sorunları çözerken empati yapıp karşı tarafın yerine kendimizi koymamız gerekir. “Ben onun yerinde olsam nasıl bir çözüm isterdim?” sorusunu kendimize sormamız gerekir.
SOSYAL BİLGİLER OLMASAYDI
SOSYAL BİLİMLER: Toplum olayları,insanın sosyal ve kültürel faaliyetleri konusunda araştırma ve inceleme yapan bilimdir.
Sosyal Bilgiler hayatımızın en büyük parçalarından biridir. Yaşamın her alanında, var olan sosyal olaylara duyarsız kalabilir miyiz?
Hem tarihi hem de kültürel alanda bilgi ve becerilerimizin gelişmesinde sosyal bilimlerin önemi oldukça büyüktür.
Sosyal Bilimler bir çok bilim dalından yararlanır.(Tarih,Coğrafya,Psikoloji,Sosyoloji,Ekonomi,Din Bilimleri,Filoloji,Hukuk vs)
Sosyal Bilgileri iyi bir şekilde öğrenmenin yararları arasında şunları gösterebiliriz;
ü Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi bir vatandaşı olmamızı sağlar.
ü Toplumu oluşturan insanların etkin ve üretken bir vatandaş olmasını sağlar.
ü Vatanımızı ve milletimizi sevmemizi gerektirecek nedenleri ortaya koyar.
ü Tarihi ve kültürel değerlerimizi korumamızda önemli bir rol oynar.
ü Geçmişimizi öğrenmemizi ve geçmişimize sahip çıkmamızı sağlar.
ü Çevremizde olan olaylara karşı duyarlılık kazanmamızı sağlar.
ü Daha sosyal ve etkin bir vatandaş olmamızı sağlar.
ATATÜRK ve SOSYAL BİLİMLER
Atatürk’ün sosyal bilimler alanında yaptığı yeniliklerden en önemlileri Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin, Türk Tarih Kurumunun ve Türk Dil Kurumunun açılmasıdır.
Atatürk, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde arkeolojik kazıların yapılmasını sağlamış, bu kazıları yakından takip etmiştir.
Atatürk’ün diğer bir uygulaması, yabancı sosyal bilimcileri ülkemize davet etmesidir. Böylelikle, sosyal bilimler alanındaki son gelişmelerden haberdar olma ve bu gelişmeleri yakından takip etme imkanı doğmuştur. Ayrıca yurt dışına öğrenciler gönderilmiş ve bu öğrencilerden bir kısmı sosyal bilimler alanında eğitim almıştır.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH – COĞRAFYA FAKÜLTESİ
Ankara Üniversitesi’nin fakülte olarak kurulan ilk yüksek öğrenim kurumu olan Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Atatürk’ün adını koyduğu ve anlamlı bir görev yüklediği bilim merkezidir.
Atatürk, fakültenin kurulmasını önerirken dilde, tarihte, coğrafi özelliklerin araştırılmasında bilimsel yöntemler izlenerek ulusal bilince sahip, özgür düşünen, araştıran, sorgulayan, bilim insanlarının yetiştirilmesini istemiştir.
Fakültenin kuruluş yasası TBMM tarafından 14 Haziran 1935’te kabul edilmiştir. 1936 yılında 195 öğrenci ile öğretime başlayan fakülte 13 Haziran 1946’ya kadar Milli Eğitim Bakanlığına çalışmalar yapmış, daha sonra Ankara Üniversitesi bünyesine alınmıştır.
Bu eğitim kurumunda bir çok ünlü sosyal bilimci yetişmiş. Halil İnalcık ve Bahaeddin Ögel gibi ünlü sosyal bilimciler, bu fakültede eğitim almıştır
TÜRK TARİH KURUMU
Türkiye Cumhuriyetinin önceki tüm Türk devletleri ile bağı olduğunu ve dünya uygarlığının buluşma ve gelişmesinde Türk uygarlığının payı olduğunu düşünen Atatürk, tarih anlayışını geliştirmek ve bu amaçla araştırmalar yapmak için 12 Nisan 1931’de Türk Tarih Kurumunu kurmuştur.
Kurumun amacı Türk tarihini araştırarak elde edilen sonuçları yayımlamaktır.
*Atatürk ‘Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir…’ sözüyle tarihin çarpıtılmaması gerektiğini belirtmiştir.
TÜRK DİL KURUMU
Cumhuriyet öncesi dönemde Osmanlı aydınları Arapça, Farsça ve Türkçe karışımı bir dil olan Osmanlıcayı kullanıyordu. Halk ise Türkçe konuşuyordu. Aydınlar ve halk arasında dil farklılığının olması kültürel bir ikiliğin yaşanmasına da neden olmuştu.
Cumhuriyetten sonra aydınların ve halkın yaşadığı bu ikiliği ortadan kaldırmak için çalışmalar başlamıştı.
Türk dilini yabancı sözcüklerden arındırmak Türkçenin öze dönmesini sağlamak ve Türkçeyi dünyanın en zengin dili haline getirmek amacıyla Atatürk, 12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumunu açarak Türk dilinin gerçek bir bilim edebiyat ve sanat diline dönüşmesi çalışmalarını hızlandırmıştır.