HACLI SEFERLERi
HAÇLI SEFERLERİ (1096–1270)
Avrupalıların din adamlarının önderliğinde birleşerek Hrıstiyanlarca kutsal sayılan Kudüs, Antakya, İskenderiye gibi yerleri almak amacıyla düzenledikleri seferlere “Haçlı Seferleri” denir.
1096–1270 yılları arasında 8 haçlı seferi düzenlenmiştir. Bunlardan ilk dördü önemlidir. Bu seferlere katılanlar, elbiselerinin üzerlerine ve silahlarına haç işareti koydukları için kendilerine “Haçlı” denilmiştir.
Türklerin Anadolu’dan atılması, Balkanlara geçmelerinin önlenmesi ve Akdeniz ile bağlantılarının kesilmesi amaç olarak alınmıştır.
Haçlı Seferlerinin Nedenleri
1. Siyasi Neden
v Bizanslıların Türklere karşı Avrupa’dan yardım istemesi
v Avrupalıların Türklerin batıya doğru ilerleyişini durdurmak istemesi
v Derebeyliklerin güçlerini artırmak istemeleri
2. Ekonomik Neden
v Fakir olan Avrupalıların İslam dünyasının zenginliklerine sahip olmak istemeleri
v Müslümanların kontrolündeki İpek ve Baharat Yolu’nu ele geçirmek istemeleri
3. Dini Neden
v Müslümanların elinde bulunan kutsal yerlerin (Kudüs ve çevresi) Hıristiyanlarca geri alınmak istenmesi
v Hıristiyanlığı yaymak isteyen Kuluni tarikatının çalışması
v Papa ve din adamlarının etkinliğini ve nüfuzunu (gücünü) artırmak istemesi
4. Sosyal Neden
v Yoksul ve topraksız olan köylülerin, yeni topraklar ve zenginlikler elde etmek istemeleri
v Şövalyelerin, şan, şöhret ve macera isteği
NOT: Haçlı Seferleri’nin asıl amacı; Avrupalıların Doğu’nun zenginliklerinden yararlanmak istemeleridir. Yani ekonomiktir.
I. Haçlı Seferi (1096–1099)
II. Haçlı Seferi (1147–1149)
III. Haçlı Seferi (1189–1192)
IV. Haçlı Seferi (1202–1204)
NOT: I. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar, İznik’i aldılar. Böylece I. Kılıçarslan devletin başkentini İznik’ten Konya’ya taşıdı.
NOT: IV. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar İstanbul’u alarak burada bir Latin Devleti kurdular.
Haçlı Seferleri’nin Sonuçları
1. Siyasi Sonuç
v Haçlılar, bu seferler sonunda amaçlarına ulaşamadılar, Bizans, Türk ilerleyişine engel olamadı.
v Yeni devletler kuruldu (İznik Rum, Trabzon Rum Pontus, İstanbul Latin Krallığı).
v Derebeyler eski güçlerini yitirmişler, merkezi krallıklar güçlenmeye başlamıştır.
v Coğrafi buluntuların başlamasında etkili olmuştur.
v Türklerin Batı’ya (Avrupa’ya) yaptıkları seferler durdu.
2. Ekonomik Sonuç
v Müslümanlarla Avrupalılar (Doğu-Batı) arasında ticari ilişkiler gelişti.
v Akdeniz limanları önem kazandı.
v Doğu’daki pek çok tarım ürünü ve meyveler Avrupa’da da yetiştirilmeye başlandı.
v Haçlıların Anadolu ve Suriye’de yağmalama, yakıp yıkma ve insanları öldürmeleri İslam dünyasını yoksullaştırmıştır.
3. Dini Sonuç
v Avrupa’da kilise ve din adamlarına duyulan güven azaldı.
v Türkler, Haçlılara karşı verdikleri mücadele ile İslam dünyasının sevgisini kazandılar.
v Kilise baskısı azaldı, akılcı ve bilimsel düşünce gelişmeye başladı.
v Hıristiyan-Müslüman çatışması başladı.
4. Sosyal Sonuç
v Sınıflar arası dengesizlik azaldı, halk arasındaki sınıf farkları ortadan kalktı.
v Burjuva sınıfı güçlenmeye başladı.
v Feodalizm (derebeylik) gücünü yitirmeye başladı.
5. Bilimsel Sonuç
v Avrupalılar Müslümanlardan pusula, kâğıt, top, barut gibi yeni buluşlar öğrendiler. Bunun sonucunda Avrupa’da düşünce, bilim ve sanatta büyük ilerlemeler oldu.
v Avrupa İlkçağ kültürü ile tanıştı.
ANADOLU TÜRK BEYLİKLERİ
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin otoritesi zayıfladı. Bundan faydalanan Türkmen beyleri bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu beyliklerden bazıları şunlardır:
o Osmanoğulları (1299–1922): Söğüt ve Domaniç çevresinde Osman Bey tarafından kuruldu.
o Karamanoğulları (1257–1487): Karaman Bey tarafından Ermenek, Konya ve Karaman çevresinde kuruldu. Anadolu beylikleri arasında en güçlü olan beyliktir. Osmanlı Devleti’nin Anadolu birliğine en fazla karşı çıkan beyliktir (kendilerini Selçukluların mirasçısı olarak görüyorlardı). Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Türkçe resmi dil olarak kabul edildi (1277). Türkçe’yi resmi dil ilan eden ilk beylik Karamanoğulları beyliğidir.
o Germiyanoğulları (1283–1429): Kütahya, Emet, Simav, Kula, Denizli ve Tavşanlı yöresinde kuruldu.
o Aydınoğulları (1308–1425): Aydın, İzmir, Selçuk ve Tire dolaylarında kuruldu.
o Saruhanoğulları (1308–1410): Manisa, Turgutlu ve Menemen çevresinde kuruldu.
o Menteşeoğulları (1280–1451): Muğla ve Denizli çevresinde kuruldu.
o Candaroğulları (1292–1460): Kastamonu ve Sinop dolaylarında kuruldu.
o Karesioğulları (1293–1345): Balıkesir ve Çanakkale dolaylarında kuruldu.
o Hamitoğulları (1280–1423): Isparta, Burdur, Eğridir ve Antalya civarında kuruldu.
o Ramazanoğulları (1353–1608): Adana, Tarsus ve çevresinde kuruldu.
o Dulkadiroğulları (1337–1515): Maraş ve Elbistan dolaylarında kuruldu.
Anadolu Beylikleri; Bizans’ın Anadolu’ya yeniden egemen olmasını engellemiş ve bulundukları yerlerde yaptıkları mimari eserlerle Anadolu’nun Türk-İslam ülkesi haline gelmesine katkı sağlamışlardır.
Denizcilikle uğraşan beylikler; Aydınoğulları, Karesioğulları, Saruhanoğulları, Menteşeoğulları, Hamitoğulları, Candaroğulları’dır.
Çaka Bey, İzmir’de Çaka Beyliği’ni kurmuştur.
NOT: Türk denizcilik tarihinde ilk donanma Çaka Bey tarafından oluşturulmuştur. İlk Türk denizcisi Çaka Bey’dir.
NOT: Karesi Betliğinin donanması, Osmanlı donanmasının temeli olmuştur.
NOT: Osmanlı egemenliğine giren son beylik, Ramazanoğulları Beyliği’dir.
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE BEYLİKLER DÖNEMİ’NDE KÜLTÜR VE UYGARLIK
Devlet Yönetimi
Ülke yönetim bakımından eyaletlere ayrılmıştır. Eyaletlerin başında “Melik” veya “Vali” bulunurdu. Meliklere “Atabey” denilen deneyimli devlet adamları veya komutanlar yardım edelerdi. Eyaletlerin güvenlik işlerine “Subaşı”, adalet işlerine “Kadılar” bakardı.
Ordu:
3 bölümden oluşurdu. Bunlar:
1. Hassa Askerleri: Doğrudan hükümdara bağlıdır. Hazineden maaş alırlar. Devşirme sistemine göre oluşturulmuşlardır.
Devşirme Sistemi: Osmanlı Devleti’nde fethedilen topraklardaki Hıristiyan ailelerden alınan çocukların Türk ve İslam geleneğine göre yetiştirilmesidir. Yetiştirilen bu çocuklardan zeki ve yetenekli olanlar, Enderun’a (saray okulu), diğerleri Yeniçeri Ocağı’na asker olarak alınırdı. Bu sisteme “Devşirme Sistemi” denir.
2. İkta Askerleri (Tımarlı Sipahiler): Kendilerine maaş karşılığı toprak verilen devlet memuru ve komutanların yetiştirdiği askerlerdir.
3. Türkmenler: Sınır boylarındaki uç beyliklerinin askerleridir.
Sosyal Hayat
Halk; şehirli, köylü ve göçebe olarak üçe ayrılırdı. Göçebeler; hayvancılıkla, köylüler; tarımla uğraşırlardı. Şehirde yaşayanlar; ticaret, sanat ve esnaflık yaparlardı. Şehirde yaşayan esnaf ve tüccarlar loncalar halinde teşkilatlanmıştı. Her esnaf grubu (dokumacı, kunduracı, saraç, marangoz, demirci, bakırcı vb.) bir lonca oluşturdu. Loncaların en önemli görevi, mesleki dayanışmayı sağlamaktı. Loncalar “Ahi Teşkilatı”na bağlıydı.
Ahilik: Şehirde oturan esnafın aralarında birleşerek kurdukları dini ve ekonomik özellikte bir teşkilattır. Bu teşkilat içinde zanaatkârların iş kollarına göre loncaları olurdu. Ahiler devletin zayıfladığı zamanlarda asayiş ve güvenlik işlerine de bakar, yönetimde etkili olurdu.
Ekonomik Hayat
İpek Yolu üzerinde bulunan şehirler (Malatya, Kayseri, Sivas, Konya, Antalya, Ankara, Sinop) gelişmiş ticaret şehirleri idi. Ticareti geliştirmek için aldıkları tedbirler;
§ Anadolu’da tüccarların konaklaması ve güvenliği için birçok han ve kervansaray yapmışlardır.
§ Deniz ve kara ticaret yollarını birleştirmişlerdir.
§ Yabancı tüccarlara gümrük vergisinde indirim yapmışlardır.
§ Eşkıya ve korsan baskınlarından zarar gören tüccarların zararlarını ödemişlerdir (ilk devlet sigortacılığını başlatmışlardır).
Sanat
Türkiye Selçukluları, Anadolu’da kendilerinde önceki dönemlere ait birçok sanat eserini koruma altına aldılar. Saraylar, camiler, mescitler, medreseler, imaretler, hastaneler, kervansaraylar, hamamlar, köprüler, surlar, kaleler ve tersaneler yapıldı.