ELEKTRONiK YUZYIL
ELEKTRONİK YÜZYIL
YAŞAMIN İÇİNDE SOSYAL BİLİMLER
Ø İçinde insan olan ve topluma ait olan bütün unsurların incelendiği bilim dalına sosyal bilimler denir.
Ø Sosyal bilimler; tarih, coğrafya felsefe, psikoloji, sosyoloji, arkeoloji, antropoloji, ekonomi ve siyaset gibi birçok bilim dalını içine alan geniş bir bilimdir.
Ø Sosyal bilimler hayatımızın her alanında vardır. İnsan, hayatında yaşadığı değişim ve gelişimleri anlatabilmek için sosyal bilimlerden yararlanmak zorundadır.
SOSYAL BİLİM DALLARININ TOPLUM HAYATINA OLAN ETKİLER
Ø Tarih: Toplumu etkileyen hareketlerden doğan olayları, zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişki ve bağlantıları ortaya koyan bilim dalıdır.
Ø Tarih bilimi, geçmişe ait bilgiler sunarken aynı zamanda geçmişte yaşanan olayların neden ve sonuçlarını değerlendirme fırsatı da verir.
Ø Sosyoloji: Bir toplumun örfünü, âdetini, yaşam biçimlerini, toplumsal olay ve kurumlarını inceleyen bilim dalıdır. Sosyoloji, törelerimizi, inanış ve düşüncelerimizi kısaca kültürümüzü incelemektedir.
Ø Sosyoloji ile uğraşan bilim insanlarına ise sosyolog denir. Sosyologlar, toplum içindeki değerleri araştırır.
Ø Coğrafya: İnsanın içinde yaşadığı çevrenin doğal özelliklerini, insan ile doğal çevre etkileşimini konu edinen sosyal bilim dalıdır.
Ø Coğrafyanın konusu yeryüzüdür,İnsanlar ve diğer canlılar, yeryüzü dediğimiz doğal çevrede yaşarlar. İnsanlar yaşadıkları çevreden etkilenirler. Ancak uygarlık seviyesi yükseldikçe doğal ortamı etkilemeye, daha uygun hayat şartları elde edebilmek için çevrelerini değiştirmeye çalışırlar.
Ø Coğrafya ile uğraşan bilim insanları çevre bilinci yüksek ve doğal çevrelerine karşı duyarlı kimselerdir.
Ø Felsefe: Varlığın ve bilginin kaynağını bilimsel olarak araştıran bir bilim dalıdır.
Ø Antropoloji: Kazılar sonucunda ortaya çıkarılan insan iskeletlerini inceleyerek insan ırklarını sınıflandıran bir bilim dalıdır.
Ø Arkeoloji: Uzak ya da yakın geçmişte yaşamış insan topluluklarının ve onların oluşturdukları siyasi ve sosyal yapıların ve tüm maddi kültür varlıklarının ortaya çıkarılıp incelenmesi ve insanlığın yararına sunulmasını amaçlayan bir bilim dalıdır.
Ø Hukuk: Toplumsal ilişkileri düzenleyen, devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütününü inceleyen bir bilim dalıdır.
Ø Ekonomi: İnsanların yaşamak için üretim yapma ve üretimi bölüşme biçimlerini inceleyen bir bilim dalıdır.
İLERLEMENİN SINIRI YOKTUR
· İnsanoğlu, doğumundan itibaren sürekli doğayla mücadele halindedir. İlk çağlarda, olumsuz yaşam koşulları (soğuk iklimler, vahşi hayvanlar) karşısında insanlar çaresiz kalıyorlardı. Tarih boyunca insanlar sürekli olarak doğayı kontrol altına almak ve doğaya hükmetmek için çalışmalar yapmıştır.
· Taşları yontarak kendilerine aletler yapan insanlar, daha sonraları ateşi bularak doğaya hükmetme yolunda önemli bir adım atmışlardır.
· İnsanlığın, sürekli gelişim ve değişim içerisinde olması her geçen gün doğa karşısında insanların üstünlüğünü artırmaktadır.
· İnsanların, doğada bulunan maddeleri kendi işlerine yarar hâle getirebilmek ve yeni maddeler bulmak için kullandıkları farklı yöntemleri de içine alan tekniklerin tümüne teknoloji denir.
· Teknolojinin ilk örnekleri taş baltalardır. İlkel insanlar vahşi hayvanlardan korunmak amacıyla taş baltalar yapmışlardır.
· Teknolojinin ilerlemesi 18. yüzyılda sanayileşme faaliyetleri ile gerçekleşti. Teknolojik ilerleme ve bilim alanında meydana gelen gelişmeler günümüzde bütün hızıyla devam etmektedir. Teknoloji ve bilimin bu hızla ilerlemesi insan - doğa mücadelesinde, insanların daha avantajlı olmasını sağlamaktadır.
· İnsanoğlu bugün geçmişe göre teknolojik açıdan daha ileri bir düzeyde bulunmaktadır. Gelecekteki insanlar da bugüne göre çok daha iyi bir teknolojik seviyeye sahip olacaklardır, ileriki dönemlerde bilim ve teknolojide çok önemli gelişmeler yaşanacaktır. Yaşamı sürdürme ihtiyacı, insanlığı daima yeni arayışlara yönlendirecektir.
· Son yıllarda bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin gelecekteki insan yaşamı üzerine etkilerinden bazıları şunlardır:
NANOTEKNOLOJİ
Ø Çok küçük anlamına gelen Yunanca bir kelimeden türeyen nano, bir ölçü birimidir ve milyonlarca parçayı gösterir. Nanoteknoloji genel olarak maddeyi dolaylı olarak atom boyutuna yani "nano" boyutuna indirgeme işidir.
Ø 1974 yılında Tokyo Üniversitesi'nde Nario Taniguchi tarafından ortaya atılan nanoteknoloji, mevcut teknolojilerin daha ileri düzeyde duyarlılık ve küçültülmesine dayalı olarak hızla ortaya çıkan teknolojidir. Gelecekte bu teknoloji muhtemelen moleküler nano büyüklüğündeki boyutlarıyla yapı makinelerini ve mekanizmalarını da içerecektir.
Ø Nanoteknoloji ölçü olarak nanometre adı verilen bir ölçme birimini kullanır. Her bir ölçüde 1 milyar nanometre vardır. Her bir nanometre 3 ile 5 atom genişliğindedir. Ortalama, insan saç telinin kalınlığından elli bin kez daha küçüktür.
Ø Nanoteknolojinin bir yönü de, süper küçük bilgisayarlar (bakteri büyüklüğünde), milyarlarca dizüstü bilgisayar gücünde küp şeker büyüklüğünde süper bilgisayarlar ya da günümüzün bilgisayarlarından daha güçlü belirli bir büyüklükte masaüstü bilgisayar modelleri gibi nano boyutunda yapılabilmesidir
Ø Nanoteknoloji genel amaçlı teknoloji olarak adlandırılır. Gerçekleştirildiği zaman, nanoteknoloji bütün sektörlerde ve toplumun her alanında önemli bir yere sahip olacaktır. Daha iyi yapılmış, daha uzun süre dayanan, daha temiz, güvenli ve akıllı ürünler evde, iletişimde, tıpta, ulaşımda, tarım ve endüstrinin her alanında kullanabilecektir.
Ø İnsan vücudunda dolaşarak, kanser hücrelerini yayılmadan bulup yok eden tıbbi araçlar üretilebilecektir.
Ø Elektrik veya bilgisayarlar gibi nanoteknoloji de hayatın her aşamasında insanlara daha iyi olanaklar sunacaktır. Askerî alanda nanoteknoloji sayesinde çok daha güçlü silahlar ve gözetleme araçları yapılacaktır.
Ø Nanoteknolojinin önemli yararlarından biri de sadece daha iyi ürünler değil, aynı zamanda daha gelişmiş üretim araçları sunmasıdır. Bu teknoloji ile bir bilgisayarda veri dosyaları toplanabilir ve çok düşük bir maliyette ya da ücretsiz olarak istenildiği kadar kopyalanabilir.
Ø Bu teknoloji sayesinde üretim araçları katlanarak yeniden üretilebilecek ve böylece nano fabrikası birkaç hafta içerisinde birkaç fabrikanın üretiminden daha fazla üretim yapacaktır
İLETİŞİM TEKNOLOJİSİ
Ø Her türlü bilginin topluma ulaşabilmesi için iletişim teknolojisinin gelişmiş olması gerekir. 19. yüzyılda elektrikli telgrafın icadıyla iletişim çağı başladı ve günümüzde gelişmiş iletişim araçları sayesinde dünyanın herhangi bir yerindeki kişi ve kuruluşlarla bağlantı kurmak mümkün hâle geldi.
Ø İletişim alanında meydana gelen gelişmelerin hızlanmasını sağlayan temel etken uyduların uzaya fırlatılması oldu. Bu uydular sayesinde iletişim teknolojileri gelişti; televizyon yayın ağının genişlemesi ile haberlerin her yere ulaşması sağlandı.
Ø İletişim alanında yaşanan en büyük gelişmelerden biri de telefondur. Telefon Graham Bell tarafından 1876 yılında icat edildi. 1970'li yıllara gelindiğinde evlerimize taşınabilir telefonlar girmeye başladı. 1983 yılında ise ilk cep telefonu yapıldı. Günümüzde ise müzik ve görüntü kaydı yapabilen telefonlar yaygınlaştı.
Ø Önceleri sadece sesin iletilmesi sağlanırken, günümüz teknolojisinde görüntülü telefon ve internet ile ses ve görüntünün aynı anda dünyanın her yerine iletilebilmesi sağlandı.
Ø Günümüz iletişiminde bilgisayarlar çok önemli bir yere sahiptir. Eskiden sadece belli alanlarda ve belli kuruluşlar tarafından kullanılan bilgisayarlar bugün oldukça yaygındır. Telefon ağı ile internete bağlanan bilgisayarlar sadece bilgiyi depolamak için değil, alışveriş yapmak, otobüs bileti almak veya uzaktaki bir kişiyle haberleşmek amacıyla kullanılmaya başlandı. İlk kullanıldığı dönemlerde bilgisayarların boyutları çok büyükken günümüzde dizüstü bilgisayar boyutuna gelindi.
Ø Türkiye, gelişen teknolojiye ve iletişim çağına ayak uydurabilecek alt yapıya sahip ülkelerden biridir. Ülkemizde de diğer ülkelerde olduğu gibi haberleşmek amacıyla gelişmiş teknolojiler kullanılmaktadır. Uzaya fırlatılan Türksat uydusu ile kişiler ve kurumlar arasındaki bilgi alışverişi hızlı ve güvenli olarak yapılabilmektedir.
ULAŞIM TEKNOLOJİLERİ
Ø Bilim ve teknolojide meydana gelen gelişmeler ulaşım alanında da etkili oldu.
Ø Nüfusun artması, sanayinin gelişmesi ve büyük şehirlerin kurulması ile ulaşım, üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu hâline geldi.
Ø Yüz binlerce insanın bir arada yaşadığı bir şehirde insanların işlerine, okullarına veya ulaşmak istedikleri yere rahat, güvenli ve ekonomik bir şekilde ulaştırılmasının gerekliliği ulaşım teknolojileri üzerinde çalışmalar yapılmasını sağladı.
Ø 20. yüzyılda kara, deniz, demir ve hava yollarında ulaşımı kolaylaştıran büyük gelişmeler yaşandı.
Ø Son yıllarda kara yolları yapımına büyük önem verildi ve otoyolların yapımı hızlandı. Kara yollarının gelişmesine bağlı olarak motorlu taşıtlarda modernleşmeye gidildi.
Ø Günümüzde demiryollarının modernleşmesine de önem veriliyor. Özellikle son dönemlerde hızı çok fazla olan trenler yapılmaya başlandı. Örneğin; Japonya ve Avrupa'da saatte 300 -500 km hızla hareket eden trenler sefere konuldu.
Ø Hızlı taşıma sistemlerinden olan metrolara da ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Metrolar sayesinde insanlar gidecekleri yerlere daha kısa sürede ulaşmaktadır.
Ø 20. yüzyılın ortalarına doğru deniz taşımacılığına olan talep de arttı. Büyük gemiler yapıldı ve bunların hızları artırıldı.
Ø Son yıllarda havacılık alanında da büyük gelişmeler oldu. Yolcu uçaklarının hızı arttı, buna bağlı olarak uçakların uçuş rotaları arttı, gelişen teknoloji ile uçakların daha az yakıt tüketmesi ve gürültüsünün azalması sağlandı.
ARTIK KİMSE KAYBOLMAYACAK
Ø Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS), dünya üzerindeki kesin yerimizi tespit etmemizi sağlar. GPS, konum belirlemek amacıyla son yıllarda yapılan en önemli keşiftir.
Ø Geçmişte insanlar, yönlerini bulmak için doğadan yararlanıyordu. Konumlarını Güneş'e ve yıldızlara bakarak hesaplıyorlardı. Günümüzde konum belirlemedeki en önemli buluş, Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS)dir.
Ø GPS alıcısı her yerde bir sonraki durağımızın neresi olacağını, oraya ne kadar uzaklıkta olduğumuzu, hangi yönde oraya ulaşacağımızı bulmamıza yardımcı olur.
Ø Yeryüzündeki herhangi bir noktada GPS'nin çalışabilmesi için aynı anda en az dört uyduyu görmesi gerekir. Bu da yörüngede en azından 25 uydunun bulunmasıyla sağlanabilir. Şu anda yedekleriyle birlikte toplam 29 GPS uydusu yörüngede dolaşmaktadır. Bu uyduların her biri günde iki kez Dünya'nın çevresini dolaşmaktadır.
Ø GPS, kapalı alanlar ve su altı gibi sinyallerin alınmasının güçleştiği yerler dışında dünya üzerinde her yerde çalışır. Tipide, yoğun siste, okyanus ortasında bile çalışma özelliğine sahiptir.
Ø GPS'nin karada, havada ve denizde birçok kullanım alanı vardır. Kara, deniz, hava ve demir yolu taşımacılığında insanlara büyük kolaylık sağlar. Ayrıca GPS askerî ve sivil amaçlı olarak uzaya fırlatılan sistemlerden faydalanılarak kullanılır.
TIP VE YARDIMLAŞMA
Doku - Organ Bağışı ve Önemi
Ø Çeşitli hastalıklar ve kazalar sonucunda insanların çeşitli doku ve organlarında bozulmalar meydana gelebilir. Bozulan doku ve organlar görevlerini yerine getiremediği için bunların yerine yenilerinin nakledilmesi gerekir. Bu olaya doku ve organ nakli denir.
Ø Doku ve organ naklinde, aynı kişinin sağlam dokularından ya da başka bir kişinin doku ve organlarından faydalanılır. Ayrıca beyin ölümü gerçekleşen kişilerin doku ve organları da nakledilebilir.
Ø Tıbbın gelişmesi ile kornea, kemik iliği, akciğer, karaciğer, kalp, böbrek, pankreas gibi organların nakli yapılabilmektedir.
Ø Türkiye'de doku ve organ nakli yasal kurallara bağlanmıştır. 18 yaşını dolduran ve akli dengesi yerinde olanlar bu bağışı yapabilirler. 18 yaşından küçük olanların anne ve babalarından izin alması zorunludur.
Ø Daha önce organ bağışında bulunmamış olanlarda ve beyin ölümü gerçekleşenlerde ise yakınlarının izni alınmalıdır.
Ø Organ bağışında bulunma dayanışma ve yardımlaşmaya verilebilecek en önemli örnektir.
Ø Her insan kendi başına da gelebileceğini düşünerek organ bağışı konusunda daha duyarlı olmalıdır.
KUŞ GRİBİ NEDİR?
Ø Tavuk, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlarda kitlesel ölümlere yol açan ve aslında bir hayvan hastalığının etkeni olan virüsün insanlarda ortaya çıkardığı hastalığa kuş gribi denir.
Ø Kuş gribinde göçmen kuşlar virüsün doğal taşıyıcısıdır ve virüs göçmen kuşlar aracılığıyla çok farklı merkezlerde kanatlı hayvanlara yayılır ve çok sayıda ölüme sebep olabilir.
Ø Kuş gribinin on beş ayrı çeşidi vardır. Bunlardan üçü insanlarda hastalık yapar. Türkiye ve dünyayı tehdit altına alan ölümcül kuş gribi virüsü H5N1 grubunda yer alır.
Ø Kuş gribi hastalığının insana bulaşması; hasta hayvanlarla doğrudan temas edilmesi ya da hayvanların göz yaşı, burun akıntısı ve boğaz akıntısı sonucunda ortaya çıkar.
Ø Kuş gribine yakalanan insanlarda görülen en önemli belirtiler; yüksek ateş ve kuru öksürüktür. Hastalık, hiçbir belirti vermeden ayakta da geçirilebilir. Hastaneye yatmayı gerektirecek kadar ağır seyreden vakalarda solunum yetmezliği ile tehlike oranı yükselir.
Ø Henüz hastalığın tam bir tedavisi ya da aşısı bulunamamıştır.
Ø İyi pişmiş tavuk etinden insana virüs bulaşması mümkün değildir. 70°C'nin üzerinde virüs etkisiz hâle gelir.
EMEĞE SAYGI
Mevcut bilgi birikimleri ve deneyimlerden yararlanarak daha önceden bilinmeyen yeni bir bilgiye ulaşma veya bu bilgiye ulaşma yöntemini geliştirmeye buluş denir.
Yeni bir eser üretmek veya bir buluşa imza atmak çok fazla emek gerektirdiğinden bu eserlerin yasa dışı yollardan çoğaltılmasını önlemek buluş veya eser sahibinin haklarını korumak amacıyla patent ve telif hakkı kavramları ortaya çıkmıştır.
PATENT
Ø Patent buluş sahibinin buluş konusu ürününü belirli bir süre üretme, kullanma veya satma hakkıdır. Aynı zamanda bu hakkı gösteren belgeye de patent denir.
Ø Patent, endüstri alanındaki bir buluşun sahibine resmî bir organ tarafından verilen ve bu buluşun belirli bir süre kendisinin izni olmaksızın başkalarınca kullanılmasını engelleme yetkisi sağlayan belgedir. Bu belge, hak sahibine belirli bir süre için buluşun başkalarınca kullanılması, satımı ve ithalini engelleme hakkını sağlar.
Ø Patent hakları buluş yapmayı özendirmekte, teknoloji transferlerini sağlamakta ve ülkelerin sanayi planlama ve stratejilerinin belirlenmesinde rol oynamaktadır.
Ø Buluş sahibi buluşunu gerçekleştirmek için emek, zaman ve para harcamaktadır.
Ø Patent belgesi, buluş sahibine belirli bir süre için üçüncü kişilerin müdahalesi olmadan işletme (kullanma, üretme ve satma gibi) hakkını vermektedir.
Patent Tescili İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
o Yenilik sağlaması,
o Tekniğin bilinen durumunun aşılması,
o Sanayi alanında uygulanmasıdır.
NOT: Ülkemizde özgün çalışmalar yapan insanların haklarını korumak amacıyla Türk Patent Enstitüsü kurulmuştur.
TELİF HAKKI
Ø Bir düşünce veya sanat eserini ortaya koyan kişinin bu eserden doğan haklarının tümüne telif hakkı denir.
Ø Telif hakkına sahip olan kişi veya kuruluş, o eserle ilgili ekonomik hakların yanı sıra eserin sahibi olduğunu iddia etme ve esere verilebilecek zararları engelleme hakkına sahip olur. Eserin çoğaltılması, kiralanması, radyo ve televizyonlarda yayınlanması gibi haklar da telif hakkı kapsamındadır.
Ø Sembolü çember içinde © veya ® harfleri ile gösterilir. Bu işaretlerin bulunduğu ürünler, o ürünlerin tescilli birer marka olduğunu ve yasalarla korunduğunu gösterir.
Ø Devlet yasalarla sanatçıların haklarını koruma altına alır(Anayasamızın 64. maddesi).
Ø Devlet, sanat eserlerini korumak için bu konuda "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu", "Video ve Müzik Eserleri Kanunu" gibi yasalar çıkarmıştır.
Ø Ülkemizde telif hakkı, 1951 yılında çıkarılan "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" ile düzenlenmiştir.
KORSANA HAYIR
Ø Türkiye'de eserlerin yasal olmayan yollardan çoğaltılmasının önüne geçebilmek için çeşitli yasalar çıkartılmıştır.
Ø Telif ve patent haklan saklı olan ürünler yasal yollardan temin edilmelidir.
Ø Günümüzde yasal yollar dışında çoğaltılan ve satılan kitap, CD, kaset, bilgisayar yazılımı gibi bandrolsüz ürünlere korsan denilmektedir.
Ø Korsan ürünlerinde bandrol olmaması yani bu ürünlerin vergisiz olması fiyatlarının çok ucuz olmasını sağlamaktadır. Bu olay korsana olan ilgiyi artırıcı etki yapmaktadır. Hangi nedenle olursa olsun korsan ürünlere rağbet etmemek gerekir. Korsan ürün almak, eser sahibinin haklarını çiğnemek ve emeğine saygı duymamak, aynı zamanda devlete ekonomik olarak zarar vermek anlamına gelmektedir.