|
|
|
|
vikingler viking tarihi medeniyeti |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
VİKİNGLER
Vikingler
İS 8.-11. yüzyıllarda, savaşçı İskandinav (bugün Norveç, İsveç ve Danimarka) kavimleri Avrupa kıyılarına sık sık saldırılarda bulunuyordu. Önceleri yağma amacı güden bu savaşçılar, sonradan ele geçirdikleri topraklarda yerleşerek çiftçilik yapmaya başladı. Ticaretle de uğraşan Vikingler'in akınları zamanla keşif ve fetih hareketine dönüştü. İzlandalı Vikingler Amerika'ya Kristof Kolomb'dan çok daha önce ulaştılarsa da, bu kıtaya ilk ayak basanlar olarak adlan duyulmadı. Ölümden korkmayan, amansız savaşçılar olan Vikingler kiliseleri yağmalayarak, sürüleri talan ederek, evleri yakıp insanları öldürerek çevrelerine dehşet salıyordu. Viking tanrılarını ve kahramanlarını konu alan efsaneler, bu insanların hangi kavramlara değer verdiklerine ilişkin ipuçları sağlar. 9. yüzyılda Vikingler İngiltere kıyılarına akınlar düzenlediler. Far Öer, Shetland ve Orkney adalarına, Caithness, Hebrid Adaları, Man Adası, Dublin, İrlanda'nın güneydoğusu ve İngiltere'nin kuzeybatısına yerleştiler. İskandinavyalılar, bugün torunlarının yaşadığı İzlanda’ya da gittiler ve Grönland'ın güneybatısına yerleştiler. Bu seferin önderi Kızıl Erik idi. Kuzey Amerika'ya ilk ulaşanların ise Kızıl Erik'in oğlu Leif Eriksson'un önderliğindeki Grönland Vikingler’i olduğu sanılmaktadır. Leif Eriksson yaklaşık 1002'de Grönland'dan Norveç'e gitti. Kral I. Olav Tryggvason'un etkisiyle Hıristiyan oldu. Grönland'a, dönüş sırasında büyük bir olasılıkla rotasını şaşırarak sürüklenmeye başladı ve Kuzey Amerika kıyılarında, Nova Scoria ile Cod Burnu arasındaki bir bölgeye çıktı.
Danimarka Vikingler’i güneye doğru ilerleyerek Avrupa kıyılarına akınlar düzenlediler. Bazı gemiler İspanya, Fas ve hatta İtalya'ya kadar indi. Danimarka Vikingler’i İngiltere'ye de göz dikmişlerdi. 865'te büyük önderleri Ragnar Lodbrok'un oğulları İngiltere'ye çıkarak Doğu Anglia ile Northumbria'yı işgal ettiler ve buraya yerleştiler. 9. yüzyılın sonlarına doğru işgalci Dan orduları İngiltere'nin güneyini istila etmeye başladı. Kral Alfred (Büyük Alfred) onları ülkesinden çıkarmayı başardı. Alfred'den sonraki krallar da bu mücadeleyi sürdürdü ve 954'te son Viking kralı da bölgeden sürüldü. Ama bundan sonra da İngiltere Viking saldırılarının hedefi oldu. Danimarkalılar, Norveçliler ve İsveçliler 10. yüzyılın sonlarına doğru bu ülkenin geniş sahipsiz alanlarına yerleşti. İngiltere Kralı II. Ethelred onlara karşı koyamayacak kadar güçsüzdü ve ülkesi 1013'te Danimarka Kralı Svend tarafından işgal edildi. Bir yıl sonra Svend ölünce oğlu Canute, Danimarka'nın ve Norveç'in büyük bir bölümünün hükümdarı olduğu gibi, İngiltere'nin de kralı oldu. 1066'da I. William İngiltere'yi güneyden, aynı yıl Norveç Kralı III. Harald da kuzeyden işgal etti. III. Harald Yorkshire'ı yakıp yıktıysa da, sonunda İngiltere Kralı II. Harold'a yenildi. İsveçli Vikingler Baltık Denizi'nin doğusundaki topraklan fethettiler. Dinyeper Irmağı'ndan Karadeniz'e, Volga Irmağı'ndan da Hazar Denizi'ne indiler ve zamanla, "Rus" adını verdikleri Slav nüfusla karıştılar.
Vinç denen makineler, yükleri kaldırıp bir başka yere aktarmaya yarar. Basit kollu vinçler, bumba denen uzun ve eğik bir vinç kolu ile bu kolu taşıyan ve seren denen bir direk yada kuleden oluşur. Serenin ve vinç kolunun tepesinden bir gergi geçer; gerginin uzunluğu değiştirilebilir ve böylece serene farklı uzaklıklardaki yükler kaldırılabilir. Yükün kaldırılması, makaralar üzerinden dolanan tel halatın bir tambura sanlmasıyla sağlanır. Çizimde, basit kollu vincin askıda tuttuğu bir yük görülmektedir. Vinç kolunun tepesine bir makara takılmıştır; tamburdan gelen tel halat bu makaranın üstünden geçer, alttaki makaranın çevresinden dolanır ve sonra ucunun bağlı olduğu vinç koluna gelir. Alttaki makara yükün takılı olduğu kancayı taşır. Bu makara halat kıvrımına oturmuştur ve halatın A ve B ile işaretli kolları makarayı taşır. Eğer yükün ağırlığı W ise, A ve B kollan bu yükü eşit olarak paylaşacağından, her biri üzerindeki çekme kuvveti de YV'nun yarısı kadar olacaktır. Halattaki çekme kuvveti bir yönde öteki yöndekinden daha büyükse, halat hareket eder. Çizimdeki gibi bir W yükü tam askıda tutulurken, A kolundaki çekme kuvvetinin B kolundaki çekme kuvvetinden biraz daha büyük olması sağlanırsa, halat hareket eder; alttaki makara ve taşıdığı yük yukan kalkar. Bunun için gerekli çekme kuvveti yalnızca yükün yan ağırlığının biraz üzerinde olur. Bunu sınamak için kendiniz de kolayca bir vinç modeli yapabilirsiniz; ama, bir yükü kaldırmak için yalnızca yan ağırlığı kadar bir çekme kuvveti sağlamakla her şeyin çözüldüğü sanılmamalıdır. Model, yükün 2,5 cm kaldırılabilmesi için halatın serbest ucunun 5 cm kadar çekilmesi gerektiğini ortaya koyacaktır.
Makara sayısının artırılmasıyla vincin mekanik verimi de artırılabilir. Ayrıca, halat üzerinde bir çekme kuvveti yaratmak için, halatın sarıldığı tambur, dişli çarkların yardımıyla döndürülür. Böylece tamburu döndürmek için gerekli kuvvet yükün ağırlığından kat kat küçük olabilir ve 200 tonun üzerindeki yükler kolayca kaldırılabilir. Bir vinci çalıştırmak için genellikle iki kişiye gerek vardır. Bunlardan yerde bulunan ve vinç operatör yardımcısı olarak anılanı, kancayı yüke takar ve yükün kaldırılırken sallanmamasını sağlar. Vinç operatörü yükü ne zaman kaldırmaya başlayacağını ve ne zaman duracağını yardımcısının verdiği işaretlere göre belirler.
Genellikle büyük inşaat alanlarında görülen büyük hareketli vinçler, basit kollu vinçlerin geliştirilmiş bir biçimidir. Bunlar çoğunlukla ray üzerine oturtularak inşaat alanında hareket ettirilebilir. Hareketli vinçlerde vinç kolu genellikle çelik kafes sisteminde yapılmıştır; daha kısa olan vinç kulesi de benzer yapıdadır ve halat sarma donanımıyla operatör kabini kulenin içine oturtulmuştur. Vinç tamburu genellikle bir elektrik motoru yada dizel motoruyla döndürülür. Tersanelerde ve giderek artan bir biçimde inşaat alanlarında rastlanan bir vinç tipi de konsol vinçtir. Bu tip bir vinçte, ortadaki büyük kulenin tepesinde, bir "T" harfi oluşturacak biçimde yanlara doğru uzanan, çelik kafes sisteminde yapılmış iki konsol kiriş bulunur; ama bunlardan biri daha kısadır. Kısa kiriş, karşı ağırlık denen denge yükünü taşır. Operatör kabini çalışmaların yürütüldüğü uzun kiriş tarafında yer alır; böylece operatör kaldırma sırasında yükün konumunu rahatça izleyebilir. Kaldırma donanımı uzun kiriş üzerinde hareket eden bir vinç arabasında taşınır ve böylece yük içe yada dışa doğru hareket ettirilebilir. Bu tür vinçler ağır yükler için kullanılır ve genellikle elektrikle çalışır. Konsol vinçler bazen dubalar üzerine oturtulur ve yüzer vinç olarak kullanılır. Yüzer vinçler limanlarda gemilerin yedeğinde çekilir.
Ağır parçaların taşınmasının gerektiği büyük atölyelerde gezer köprü vinçler kullanılır. Atölyenin iki yan duvarı arasında yer alan güçlü bir çelik putrel yada kiriş bu tür bir vincin ana parçasını oluşturur. Bu kirişin iki ucunda, atölye yan duvarlarının üst kesimlerindeki köşebentler üzerine döşenmiş raylar üstünde hareket eden tekerlekler bulunur. Kaldırma donanımı, kiriş üzerinde hareket edebilen ve "kedi" denen bir vinç arabasında taşınır ve böylece yükler atölyenin her yerine ulaştırılabilir. Operatör kabini, taşıyıcı raylardan birine yakın bir konumda kirişe asılabilir yada bütün vinç, arabadan aşağı sarkıtılmış küçük bir kumanda panosundan denetlenebilir ve böylece operatör yerde durarak bütün işlemleri yürütebilir.
Amerika kıtasına ilk gidenlerin Kristof Kolomb’un gemicileri değil de Vikingler olduğunu biliyor muydunuz? MS 1001 yılında büyük bir yolculuk gerçekleşmiş ve Vikingler bilinmeyen kıtaya ulaşmışlardı
Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/medeniyetler-tarihi/14168-vikingler.html#ixzz1fB1udiyu
|
|
|
|
|
|
|
|