Y
- Y -
Yardımlaşma Nedir?
Yardımlaşma, birlikte çalışmak yada yardım etmektir. Birlikte çalışırken, birbirimizle anlaşmayı öğrenebiliriz. Bir takım gibi çalışarak, yalnızken yapamayacağımız şeyleri yeteneklerimizi ve enerjimizi birleştirerek başarabiliriz.
İzlenilecek kurallar
—Diğerlerine cesaret verin.
—Doğal yeteneklerine ve becerilerine katkıda bulunmayı sağlayın.
—Bir izleyici olduğunuz kadar lider olun.
—Herkese eşit davranın.
—Soğukkanlı olun.
—Yarışı bir kenara bırakın.
—Dürüst olun.
—Grup anlaşmazlıklarında esnek olun.
Yıldız Kayması Nedir?
Gece gökyüzünün herhangi bir yeri birdenbire aydınlanıverdi. Ama bu ışık geldiği gibi sessizce akıp gitti. Bir yıldız düştü. Aslında bunlara yıldız demek doğru değildir, çünkü bir yıldız binlerce kilometre çapında görkemli ve korkunç sıcak bir gaz topudur. Bunlar, birkaç gram ya da kilogram ağırlığında taş ya da madenden oluşmuş nesnelerdir. Bilim adamları bunlara "meteor" (göktaşı) der.
Binlerce göktaşı Dünya’nın çevresindeki boşlukta gece gündüz dolaşır durur. Bunlardan bazıları Dünya’ya çok yaklaşır, yer çekime kapılıp yeryüzüne düşerler. Bu düşme sırasında atmosferin frenlemesiyle doğan sürtünme nedeniyle göktaşları gittikçe ısınırlar ve sonunda gözle görülecek biçimde parlarlar.
Gündüzleri de atmosferden içeri dalan göktaşları olur, yalnız gün ışığı çok daha parlak olduğu için onları ancak radarlar aracılığıyla saptayabiliriz.
Yasalar Ne İşe Yarar?
Yasalar toplum yaşamı için gerekli kurallardır. İnsanlar bir arada yaşamaya başladıktan sonra barış ve düzeni sağlayabilmek için yasalar koymuşlardır. Yasalar herkesin özgürlüğünün sınırlarını belirleyerek insanların birbirine zarar vermesini önler; insanları ve mallarını korur.
Polis yasalara uyulmasını sağlamakla görevlidir; mahkemeler ise yasalara aykırı davrananları yargılar ve suçlu bulunanları cezalandırır. Pek çok ülkenin temel yasaları içeren anayasaları vardır. Demokratik ülkelerde yeni yasalar, halkın temsilcilerinden oluşan meclisten çıkar. Bu meclise yasama organı denir.
Yasalar başlıca iki grupta toplanabilir. Medeni hukukla ilgili yasalar borçlanma, evlenme ve miras gibi konulardaki düzenlemeleri içerir. Hırsızlık ve cinayet gibi suçlarla ilgili yasalar ise ceza hukukunun kapsamına girer. Bunlardan başka uluslararası hukuk kuralları ve askeri yasalar da vardır.
Yıldızlar Neden Göz Kırpar Gibi Görünür?
Yıldızların ışığı, bize erişmeden önce, Dünya’yı çevreleyen havanın içinden geçer. Bu hava katmanı, sürekli hareket etmekte ve değişmektedir. Bu yüzden yıldızlar bir parlayıp bir sönüyormuş gibi görünür. Yıldızların bize göz kırpıyormuş gibi görünmelerinin nedeni de budur.
Eski İnanışlar
Çok eski çağlarda insanlar akşam olunca havanın neden karardığını, geceleri Güneş'in nereye gittiğini bilmiyorlardı. Bununla ilgili değişik inanışlar vardı:
-Karanlık Sepeti: Afrika’da yaşayan bazı insanlar eskiden karanlığın olmadığına inanırdı. Bu inanışa göre Tanrı, yarasaya bir sepet dolusu karanlık vererek bunu Ay’a götürmesini istemiş; ama karanlık, yolda sepetten çıkarak kaçmış. O zamandan beri yarasa her gece karanlığı yakalamak için uğraşır dururmuş.
-Karanlık Şeytanı: Eski Mısırlılar, güneş tanrısı Ra’nın, her gece yer altına inerek orada yaşayan karanlık şeytanı ile boğuştuğuna inanırlarmış. Bu inanışa göre Ra, bu savaşı her zaman kazanır ve gökyüzündeki yerine geri dönerek Dünya’yı aydınlatmayı sürdürürmüş.
Yunuslarla balinalar nasıl uyur?
Nefes almak için periyodik olarak suyun yüzeyine çıkmaları gerektiğini biliyorum, öyleyse, uyuyakalıp ta nefessizlikten ölmezler mi?
Yunuslar ve balinalar tıpkı insanlar gibi memeli hayvanlardır. Birçok başka özelliğin yanı sıra, insanlarla benzer kemik yapısına sahipler, sıcak kanlılar ve doğurarak ürüyorlar. İnsanlarla bu hayvanlar arasındaki en büyük farklılık ise içinde bulundukları farklı ortamla ilintili. Yunuslar ve balinaların son derece kendilerine özgü bir nefes alma sistemleri var ve bu sistem onların suyun altında oksijen almaksızın uzun süreler kalabilmelerine (bazen 30 dakika hatta daha uzun süreler) olanak verir.
Karada yaşayan bizler, diğer kara memelileri gibi, istem dışı nefes alırız: yani biz nefes alıp almama kararı vermeyiz, bedenimiz otomatik olarak havayı içine alır. Yunuslar ve balinalar ise bulundukları su altı ortamından ötürü bilinçli nefes alırlar. Fiilen ne zaman nefes almaları gerektiği konusunda karar vermek durumundadırlar. Sonuç olarak, nefes almaları için de bilinçlerinin açık olması gerekir.
Bu durum bir problem yaratır, çünkü memelilerin beyinlerinin doğru bir biçimde çalışabilmesi için, beynin zaman zaman bilinçsiz hale geçmesi yani uyuması gerekir. Yunusun okyanusun yüzeyine çıktığı seyahatlerinde kısa aralıklarla kestirebilme fırsatı elbette oluyor ancak bu pek de geçerli bir seçenek değil.
Eğer bilinçli bir nefes alıcıysanız, tümüyle bilinçsiz uyku haline geçmek pek akıllıca ve uygulanabilir görünmüyor, çünkü ya zamanında uyanmazsanız ne olacak? Yunuslar ve balinalarda bu sorunun çözümü, beynin bir yarısının uyku haline geçip, diğer yarısının bilinçli kalması biçiminde çözülmüş. Bu durumda hayvan hiçbir zaman tümüyle bilinçsiz hale geçmiyor ama aynı zamanda da gereksindiği dinlenme fırsatını buluyor. Bilim adamları bu olayı, yunuslara elektroansefalografi uygulayarak incelemişler.
Bu süreçte, kafalarına bağlanmış elektrotlar, yunusların beyinlerindeki elektrik düzeyini ölçmüş. Elektroansefalogram sonuçları, uyku halindeyken beynin yarısının kapalı, diğer yarısının ise faal olduğunu göstermiş. Araştırmacılar yunusların günde yaklaşık sekiz saat bu durumda kaldıklarını bulmuşlar. Bu durumun nasıl bir durum olduğunu gerçekten bilmemize olanak yok, ancak sıkı bir tahmin yaparak, bunun uyku öncesi, tam dalarken girdiğimiz yarı bilinç haline benzer bir şey olduğunu tahmin edebiliriz.
Bilincin tam kapalı olmadığı, uyku ile uyanıklık arası bir durum olsa gerek, hani etrafta neler olup bittiğinin ayırımında ve gerektiğinde hemen uyanabilecek bir durum gibi. Evet, yunuslar ve balinalar nerede uyurlar sorusuna gelirsek, herhalde en mantıklı yanıt olarak, okyanus yüzeyine yakın herhangi bir yer diyebiliriz.
Gerektiğinde hemen nefes almak üzere yüzeye çıkabilsinler diye. Yunusların çok az hareketle yavaş yavaş ilerledikleri hiç gözlemlenmemiş bir olgu değil.
Yoğunlaşma nedir?
Isı kaybı sonucu, maddenin gaz halinden sıvı haline geçmesi.