G
- G -
Gözyaşı Ne İşe Yarar?
Otomobillerin ön camlarındaki silicileri düşünün. Yağmur yağdığı zaman ya da camlar tozlandığında, siliciler camları temizlerler. Gözlerimizdeki gözyaşı bezlerinin salgıladığı gözyaşı, tuzlu bir sıvıdır. Gözyaşı, göz küresinin kendi boşluğu içinde hareket etmesine yardımcı olur. Üzerine konan tozları ve yabancı maddeleri siler. Gözün nemli ve temiz kalmasını sağlar. Gözyaşının fazlası sürekli olarak solunum sırasında incecik bir kanalla burnumuza akar. Ağladığımız zaman çok olan salgı, gözümüzden akıp, yanaklarımızdan süzülür.
Gökyüzü Neden Mavidir?
Güneş tüm yönlere ışık saçmaktadır. Biz bu dağılan ışığın bir kısmını Dünyadan görebiliyoruz. Fakat ışık bizim gezegenimize ulaşmadan önce atmosferden geçmek zorundadır. Atmosfer, soluduğumuz hava, gazlar, su buharı, toz ve hatta kirden meydana gelmiştir.
Eğer bir prizma gördüyseniz, beyaz ışığın gökkuşağındaki tüm renklerden meydana geldiğini biliyorsunuz demektir. Prizma, beyaz ışığı meydana geldiği tüm renklerden ayırır. Prizmadan çıkan renkli ışıklara baktığınızda mavi ve mor rengin turuncu, sarı ve kırmızı renkten daha çok yansıdığını görürsünüz.
Prizma üçgen şeklinde, beyaz ışığı bileşenlerinden ayıran bir cam parçasıdır. İçeri beyaz ışık girer ve gökkuşağı renkleri çıkar. Atmosferimizde bir bakıma prizma gibidir. En çok mavi ışığı yansıtır. Atmosferin farklı katmanları, ışığı yansıtır. Mavi ışık Dünya’ya ulaşana kadar defalarca yansıtılır. Tüm tüm yönlerden yansıtıldığında biz mavi rengi görmüş oluruz.
Eğer uzayda olsaydınız gökyüzünün simsiyah olduğunu görürdünüz. Çünkü uzayda ışığı yansıtacak herhangi bir madde yoktur. Ay’ı ziyaret eden astronotlar Dünya’yı mavi bir nokta olarak görmüşlerdir. Fakat Ay’ı çevreleyen gökyüzünde çok az hava olduğu için siyah görünmektedir.
Jüpiter’in kalın bir gaz kümesi vardır. Jüpiter’e ulaşan güneş ışığı Dünya’ya ulaşan ışıktan çok daha fazla dağılmaktadır. Bu nedenle Jüpiter’in gökyüzünün mavi olmasının sebebi Dünya’mızın gökyüzünün mavi olmasıyla aynı sebeptir.
Gözlerimizin nasıl çalışır?
Her bir gözün ağtabakasında, çubuk ve koni adını alan 120 milyon kadar görme hücresi vardır. Çubuklar alaca karanlıkta görmeye yarayıp, ancak gri tonları fark eder. Koniler, renkli görmemize yarar. Her bir ağtabakada, çok sayıda ışığı görme hücresi vardır. Bu hücrelerde bulunan özel kimyasal maddeler, ışık etkisiyle, geçici olarak değişime uğrar. Bu olaysa, sinirlerde elektrik iletileri başlatır. Uyanıklık esnasında, beyne gözlerden, saniyede milyonlarca ileti gelir. Beyin, bunları inceleyip, iki gözden gelen görüntüleri karşılaştırır ve iki ayrı ters görüntüyü tek ve net bir düz görünüme dönüştürür.
Grip Nasıl Bir Hastalıktır?
Grip asıl olarak solunum yollarında yerleşen Influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu, yüksek ateş ve yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden; toplumda aynı anda bir çok kişiyi hastalandırıp çok sayıda ölümlere yol açan, kolay yayılabildiğinden bilhassa kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalıktır.
Güney Yarımkürede Yön Bulma
Güneş ve Gölgeleri Kullanarak Yön Bulma
Dünya ve Güneş arasındaki ilişki, yönünüzü bulmada size yardımcı olabilir. Bilindiği üzere Güneş, doğudan doğar ve batıdan batar; Örneğin kuzey yarım kürede Güneş, gökyüzündeki en üst noktasına ulaştığında ya da bir nesnenin gölgesi fark edilemeyecek kadar kısa olduğunda güneye doğru kayar. Güney yarım kürede ise aynı öğlen vaktini baz alırsak Güneş, kuzeye doğru yönelecektir. Kuzey yarım kürede gölge, saat yönünde, güney yarım kürede ise saat yönünün tersine doğru hareket eder. Gölgeleri kullanarak pratik yaparsanız her iki yönü ve günün saatini belirleyebilirsiniz. Gölge metodu, gölge tiplerine ve saat tekniklerine bağlı olarak yön bulmada kullanılmaktadır.
Gölge Ucu Metodu
Bu ilk metodu uygularken, zemini düzgün ve açıklık olan bir yerde 1 metrelik bir sopa kullanılır ve zemine çakılarak sopanın gölgesi belirlenir. Dört adımdan oluşan bu metot, basit ve kesin sonuç elde edebileceğiniz bir tekniktir:
1. Gölgenin kolayca belirlenebileceği düz bir zemin üstüne sopayı yerleştirin. Gölgenin en uç noktasını bir taş ile yada ince bir dalla işaretleyin. İşaretlediğiniz bu nokta, Dünya’nın neresinde olursanız olun her zaman batıyı gösterecektir.
2. Gölgenin ucu birkaç cm oynayıncaya kadar 10-15 dakika bekleyin. Gölge ucunu ilk yaptığınız gibi tekrar işaretleyin.
3. Yaklaşık bir doğu-batı çizgisi bulmak için her iki nokta arasında düz bir çizgi çekin.
4. İlk noktayı (batı) solunuza alacak şekilde ve ikinci noktada sağınızda olacak şekilde durun. Şu anda yüzünüz kuzeye 1 bakmakta. Bu, dünyanın her yerinde geçerli bir metottur.
Daha kesin sonuç veren; fakat daha fazla zaman alan bir başka metotta ise kullanacağınız sopayı aynı şekilde hazırlayın ve ilk işareti sabah koyun. Bir parça ip ya da sicim kullanarak bu noktayı baz alacak şekilde sopanın etrafında bir yay çizin. Gün ortasında gölge, çekilerek kaybolacaktır. Öğleden sonra ise tekrar uzamaya başlayacak ve yaya temas ettiği noktada ise ikinci işaretlemeyi yapın. Aynı şekilde doğu-batı çizgisini belirlemek için iki nokta arasında düz bir çizgi çekin.
Güney Yıldızı
“Southern Cross” olarak da bilinen bu takım yıldızı, Güney Kutbunda bu kadar parlak bir başka yıldızın olmamasından dolayı güneyde bir kılavuz gibi kullanılır. Southern Cross Takım Yıldızı beş yıldızdan oluşur. Her biri bir köşede olan karşılıklı olarak yerleşmiş dört parlak yıldızı mevcuttur. Yıldız takımının uzun eksenini oluşturan iki yıldız, işaret yıldızlarıdır. Bu iki yıldız arasındaki mesafe kadar bir uzunluğu beş defa uzatarak elde edilen hayali hattın en sonu yaklaşık olarak güney yönünü gösterir. Bu hattın sonunda belirlenen noktadan ufkun aşağısına doğru hiza alınarak yönümüzü bulmak için kullanılacak bir sınır işareti belirlenir. Daha sonra diğer yönleri de güneyi baz alarak bulabiliriz.