|
|
|
|
Sivas katliami ile ilgili siir ve agitlar sozler 2 temmuz siirleri sivas katliami icin yazilan siirler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sivas katliami
ATEŞTE SEMAHA DURANLAR İÇİN
Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı.
Yangın ve Ölüm vardı.
Onlar ateşte semaha durdular.
Benim Kabem insandır diyerek
Dost senin derdinden
Ben yana yana
Ali Ali Ali
Ben yana yana diyerek
Canlar katledildiler
2'Temmuz'da
Madımak'ta, Sivas'ta
Öldüler!
Canlar "ölümü güzel kıldılar."
Ali Yıldırım ("ATEŞTE SEMAHA DURMAK" kitabından alınmıştır)
OY MADIMAK MADIMAK
ölüler dirilirdi
çıkamazdım ki otelden
ben otelden hiç cıkamazdım ki
her şeyi bilen bir adam gibi gelip geçerdi
kış
ve hayaletler halinde yaz sürüleri
gündüz ve gece
gece desem gece, gündüz desem gündüz
ve desem ki sonuncu günü
dünyanın insan eliyle yaratılmasının
sonuncu günü
Cansever ("ATEŞTE SEMAHA DURMAK" kitabından alınmıştır)
"TAHRİK"
biz kırıldık daha da kırılırız
doğudan batıya bütün dünyaya
ama kardeşin kardeşe vurduğu hancer
iki ciğer arasında bağlantı kurar
büyür, bir gün, zenginleşir orada
çünkü Ali'yi dirilten iksirde saklı
Hasan'a sunulmuş ağuda
granitin de olur bır okyanus diriliği
nehirler daha uysal akar
bir çiçek nasıl uçuyorsa
öyle sever, çalışır insan
kıraçlar çarptıkca dağlara
gül göçürür şafağından
doğanın altın şafağından
insanın altın şafağından
tarihin altın şafağından
biz kırıldık daha da kırılırız
Cemal Süreya
Geliyor... Geliyor
Pir Sultanlar geliyor...
geleceğim bazan uykudayken sen
beklenmedik, uzak bir konuk gibi
sokakta bir başıma koyma beni
kapıyı sürgüleme üstümden
usulca girecek, bir yere ilişeceğim
bir zaman, karanlıkta, bakacağım yüzüne
görüntün doyasıya dolunca gözlerime
seni kucaklayacak ve gideceğim
N. VAPTSAROV
DERİN BİR KATLİAM
bir gecedir gecelerden
yıldızlar uyanmıştır
kara kanatlı yarasa
karanlığı kuşanmış
kapımıza dayanmıştır
OZAN TELLİ
SİVAS'TA
Bulutmu kaplamış acep Sivas'ı
Tüm dünya ağlıyor milletim yasta
Teknoloji çağı insanlık zamanı
Diri diri insan yakıldı Sivasta
Hayvanlar yürüdü ağzı salyalı
Gazanız mübarek dedi çobanı
Cehennemden korkan mervanın tornu
Cehennem yaratı bak Sivasta
Otuz yedi canın dinmez feryadı
Kerbela dan yanı bilmem bu kaçıncı
Zeki yüreğine işleyen bir acı
Pir Sultan'nı da astılar Sivas'ta
2 TEMMUZ
2 Temmuz 93'te Sivas'ta
Madımak'tan göğe yükseliyor kızıl yalımlar
Seyre çıkmış polisler jandarmalar
İçinde Ozanlar yazarlar sanatçılar
Cayır cayır türküler şiirler
Tutuştu yandı sazların telleri
Şeytan diyor ki,
Saçlarından yakalayıp aynı ateşe doğru sürmeli
Çok şükür dışardaki vatandaşlara birşey olmamıştır diyen Çiller'i
2 Temmuz 93'te Sivas'ta
Madımak'tan kara dumanlar yükseliyor gökyüzüne
Madımak'tan kızıl yalımlar yükseliyor
Ama içindekilerden tek çığlık yok
Edibe'nin saçları yandı
Kirpikleri kaşları yandı
Sonra ateş tüm bedenini sardı
Yetiş ya Ali! dedi sustu
Dışarıda itler kurtlar ulurken
Onlar nefes söyleyerek
Onlar semah dönerek
Onlar şiir oku*****
Ve onlar saz çalarak yandılar
Hasret'in önce sazı tutuştu
Elinden bırakmadı onu
Merhaba çocuk la karşıladı alevi
Ah Dört Kurşun olsaydı dedi
Bu canı sana vermezdim
Koca Nesimi'nin
Bıçak vurulmamış Kızılbaş bıyıkları
Tutuşmuş yanıyordu
Üç telli curasını bırakmamış
Hala Olef Palma'ya ağıt söylüyordu
Asım Bezirci
Yeni kitabının başında yakalandı alevlere
Kağıtları yanıp kül olunca
Kömürleşmiş kalemiyle duvara
Beni okuyun diye yazdı
Parmakları yanmadan önce
Akarsu sazına düzen vermekteydi
Dumanlar gözlerine dolduğunda
Alevlere dolanmış eşini farketti bir an
Kırmızı ne de yakışmıştı
Tutup öpmek istedi onu
Elleri kavruldu
Birden o türküsü
Yanacağını söylediği türküsü aklına düştü
Hüzünlendi
Akarsu'yum yansam da
Kül olup kavrulsam da dedi
Sonunu getiremedi
Yanıp kül oldu, kavruldu.
2 Temmuz 93'te Sivas'ta
Pir Sultan sevdalıları gencecik semahçılar
Uçarak alevlere karıştılar
Pir Sultan'ı dar'a çeken yezit soylulular
Onları ateşe atmışlardı
Otuz yedi can yanıp kavruldu
Kömür oldu kül oldu
Düşlerinde hep yananlar ise
Kurtarılanlardı...
Tarih 93, Temmuz’un 2’si,
Can pazarı Sivas,
Elim,yüzüm kan içinde,
Gözlerim yırtılacak gibi,
Yüreğimde korkunç bir çığlık…
Kelime-i şahadet sesleri her dilde,
Bir taraftan Azrail’in eli kolu bağlı,
Çaresiz, takatsiz,
Alıyor canları isteksiz.
Camilere ulaşıyor 37 canın çığlıkları,
Acıyor tanrının içi,
37 kez ölüyor insanlık üst üste,
37 damla yaş gözlerde,
Hüzünlü bir öğlen sonrası her şey…
Tanrı şahidimdir; utandı Muhammed,
Kahroldu Pir Sultan,
Anka dirilmek istemedi bu sefer.
Kabe’de durmuş,
Dönmüyor insanlık etrafında,
Bakma Konya’da dönene,
Kahrından dönüyor Mevlana,
10 bin katilin tövbesini ediyor tanrıya,
Zikrinde 37 canın…
Ne dilim varıyor isimlerini saymaya,
Nede hatırlamaya yüreğim…
Halbuki;
Hasret’in sesi hala kulağımda,
Güzeldi, dalardım yüzüne;
O düzgün sakalı,
Bilge duruşlu gözlüğü ile,
Hele elinde sazı,kapanırken gözleri…
Ya Nesimi?
O olmamışıydı Pir Sultana ses,
O kulaklarda eski bir ezgi,
O değimliydi içimizdeki son nefes…
Şimdi bende ölmek istiyorum,
Yüreğim kadar yanmak,
37 can kadar mağrur ve zamansız…
Ölmek istiyorum bir öğlen sonrası,
Kerbela’da Hüseyin,
Hasan olmak istiyorum…
İstiyorum,
Yezidim olsun Sivaslılar,
Sebebim olsun…
Ölünce;
Her Sivas’ın gün batımında,
Her türkünün en güzel nakaratında,
En çokta Pir Sultanın duasında,
Anılmak istiyorum ben;
Zamansız ve onurlu her gidişte…
Şimdi ölme değil,
Yaşatma,
Şimdi yanma değil,
Yeşertme,
Türkülerle yürüme,
İnançla koşma zamanıdır dostlar…
Şimdi insanca yaşam için savaşırken,
37 canı diriltme zamanıdır …
Onurlu ölümleri onurlu yaşamlarla,
Onurlu dünleri onurlu yarınlarla,
Yad etme,
Kutsama günüdür dostlar…
TÜRKÜLER YANMAZ
Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
Döktü yaprağını boynunu büktü
Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz
Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
Bilmez misin ki türküler yanmaz
Günü gelir sanma hesap sorulmaz
Dayanır kapına pir sultan ölmez
Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz
Edip AKBAYRAM
Varip Pir Sultan’i, analim dedik
Askin dolusuna, kanalim dedik
Meydanda bir semah, dönelim dedikm
Kahpe tuzaklarda, vurulduk halkim..
Salyali agizlar, kirli yürekler
Elde ates, dilde Allahu-Ekber
Insan yakmak icin, olmus seferber
atesli dumanlara, savrulduk halkim
Hasret Gültekin´im, Serkan Dogan´im
Huriyem, Yesim´im, özbe öz Özkan´im
Metin ölüm, Sait, Handan´im
Hep birlikte yan, yana serildik halkim
Yüzbin yobaz, bir Akarsu eder mi?
Öldürülen, bu kacinci Nesimi,
Özlem, Nurcan, Serpil, Belkis Gülsüm´ü
Verdik, birer birer, kirildik halkim
Metin, Asaf, Behcet, Asim Bezirci,
Menekse, Sehergül, Gülender,
Asuman, Yasemin, Erdal Ayranci,
Et kemik bir yerde, derildik halkim
Yandi özyurdun da, Özyurt Ahmet´im
Kaynar ateslerde Ugur Mehmet´im
Güpe gündüz isikti, Gündüz Murat´im
Cem olduk günese, verildik halkim
Koray Kaya´m, onbirinde dal fidan
Ahmet Öztürk ile adasi alan
Din icin yakildik 33 can
Kara topraklara, karildik halkim
Madimak´ta yanan 33 can
Artik her birisi bir Pir Sultan
Hizir´in dölleri yazsin bin ferman
Gönüller icinde yer aldik halkim
Muhlis´ine muhip olan, Muhibe´m
Sulari’den arda kalan Edibe´em
Cümlesi insana derki, Kabem
Kanli kefenlere sarildik halkim
Karinna Cuanna, Hollanda´li can
Yaninda Muammer Hakan ve Kenan
Bin beterdi Sivas, Ol Kerbela’dan
Hüseyin´ce ölüp dirildik halkim
Kizilgül’üm, söz düsürse dilime
Mizrabim isyankar, vurur telime
Bir gün olup hesap sorsam zalime
Yobazlar elinden zar olduk halkim....
Kaynak: Alevi Canlar
|
|
|
|
|
|
|
|