Marmara Bölgesi’nin batısında, Boğazı'nın Avrupa yakası boyunca uzanan 85 km. uzunluğunda, ince bir kara parçası olan Gelibolu Yarımadası'nın güney ucunda, yaklaşık 33.000 hektarlık bir alan, sahip olduğu tarihi ve doğal kaynak değerleri nedeniyle, önce 26.05.1973 tarihli ve 7/6477 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile orman rejimine alınmış, daha sonra 02.11.1973 tarihli Orman Bakanlığı onayı ile Tarihi Milli Park (TMP) ilan edilmiştir. Gelibolu Yarımadasının Saroz körfezindeki Kabatepe limanı ile Çanakkale Boğazında yer alan Akbaş iskelesi arasında çizilecek bir hat oluşturur.
Eceabat İlçesi ve bu ilçeye bağlı sekiz köy Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park sınırları içinde kalmakta olup, alanda yaşayan nüfus yaklaşık 10.000’dir. Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde alınmıştır. Çanakkale ilimizin en önemli gezi merkezlerinden birisidir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun temellerinin atıldığı, Türkiye'nin ve Çanakkale'nin geçilmez olduğunu tüm dünyayı gösteren, eşine az rastlanır bir kahramanlık destanının yaşandığı, her Türk Vatandaşının ziyaret etmesi gereken nadide yerlerimizdendir. Her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turist Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nı ziyarete gelmektedir.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne doğrudan bağlı özerk müdürlük eliyle yönetilmektedir. Ülkemizdeki 35 milli park arasında bu şekilde yönetilen tek milliparktır.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Turistik Özellikleri
Osmanlı İmparatorluğu’nu saf dışı etmek ve Rusya’ya yardım amacı ile İstanbul’a ulaşmak isteyen İtilaf Devletleri, güçlü donanmalarına güvenerek Gelibolu Yarımadası üzerinden saldırıya geçmişlerdi. Burada Kurmay Yarbay Mustafa Kemal’in önderliğinde Türk Milleti’nin güçlü, insanüstü direnmesi ile karşılaştılar. Birinci Dünya Savaşı Çanakkale Deniz ve Kara Muharebelerinin yapıldığı yerler Park içerisindedir. 250.000’i aşan Türk şehidinin kanları üzerinde yükselen anıtlar ve yine 250.000’i aşkın İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin kemiklerinin gömülü olduğu alanları içine alan milli park, bütün dünyaya barışın değerini anlatmaktadır.
Ayrıca Batık gemiler, toplar, siperler, kaleler ve burçlardan ve savaşla ilgili yüzlerce başka kalıntıdan oluşan geniş bir alandır.
Muharebe alanları, savaş mezarları, anıtlar ve savaşlı ilgili kalıntılar "tarihi sit alanı" ve "kültürel varlık" olarak tescil edilmiştir. Ayrıca MÖ 4000 tarihine dek giden birçok "Arkeolojik sit alanı ve anıtı" vardır. Çok çeşitli "doğal sit alanları ve anıtlar" içerisinde ise kumsallar, koyaklar, Akdeniz çalıları (maki) ile karışık koru parçaları, çarpıcı görünümlü jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar, bir tuz gölü (yakın zamana kadar bir kıyı gölüydü) ve 15. yüzyıl askeri mimarisinin eşsiz örneklerini içeren ilginç bir "kültürel miras" koleksiyonu vardır.
Saha içerisindeki Kabatepe mevkiinde günübirlik piknik yapmak mümkündür. Çadırlı kamp ve denizden faydalanma imkanı da bulunmaktadır. Ziyaretçilere günübirlik kullanım alanı olarak planlanmış sahada kır gazinosu, büfe gibi hizmetler de sunulmaktadır.
Eceabat ilçe merkezinde oteller, Seddülbahir köyünde motel ve pansiyon bulunur.
Dünyaca ünlü Troya kentinin yıkıntılarının da il sınırları içerisinde bulunması, Çanakkale turizmine tarihsel bir boyut getirmektedir. Ancak ildeki bu turizm potansiyeli yeterince değerlendirilememektedir. Dış turizm açısından, Çanakkale Turizminin başlıca merkezleri, tarihsel Troya kenti yıkıntılarıdır. Ayvacık İlçesi'nde Behramkale yakınlarındaki antik çağlardan kalma Assos yıkıntıları ve Çan'a 50 km. kadar uzaklıktaki Aleksandria Troas yıkıntıları, ilin öteki tarihsel-arkeolojik zenginlikleridir. Yabancı turistlerin büyük çoğunluğu buraları ziyaret etmektedir.
Gelibolu Yarımadası Tarihi milli parkında sayısız anıt, mezarlık ve şehitlik vardır. Bunların başlıcalar ;
Çamburnu Anıtı
Eceabat - Seddülbahir yolunun 2. km'sinde yer alır. Anıt, Balkan ve Çanakkale Şehitleri adına 1962 yılında Çanakkale Şehitleri ve Abideleri Yardım Derneği tarafından yaptırılmıştır.
Bir kaide üzerine oturtulmuş olan Anıtın boyu 2,5 m.dir. Çevresi demir motiflerle süslenmiştir. Şehitlikteki anıtın üç yönünde mermer kitabeler üzerinde şunlar yazılıdır: Doğu yönünde: Bu anıt 1962 yılında Çanakkale Abidesine Yardım Derneği tarafından inşa ettirilmiştir. Güney yönü: Burada Balkan ve Çanakkale harplerinde yaralanarak şehit düşen binlerce kahraman yatar. Kuzeyinde :
Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver bu sakıt yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir. İfadeleri yar alır.
Havuzlar Şehitliği (Gelibolu)
Rumeli Tabyasını 2 km geçtikten sonra deniz kenarında ağaçların altında bir anıttır. Kilitbahir Köyüne 3 km. mesafede Havuzlar Mevkiindedir 21 Haziran 1915'te Kerevizde de yapılan savaşlarda 6.000 tane kahramanımız şehit olmuştur. Bu şehitlerimizin kemikleri toplanarak havuzlar mevkiine getirilerek buraya gömülmüştür. Çanakkale Şehitlerine yardım derneği tarafından 1961/1962 de anıt yapılmıştır. .Havuzlar Mevkiinde olduğundan bu adı almıştır. Şehitliğin sütun ve kaidesinin dört tarafında birer kitabe bulunmaktadır. Anıt, 4 adet 12cm.’lik muhasara bataryasının olduğu yere yapılmıştır. Şehitlikte 2 si subay, 8’i erbaş ve erlere ait olmak üzere 10 mezar bulunmaktadır. Bu subaylar; 2. Tümen’den Yüzbaşı Kemal Bey ve 126. Alay komutanının yaveri Teğmen İsmail Bey’dir. Bu anıtın olduğu yerde büyük, asırlık çınar ağaçları da bulunmaktadır. Şehitlikte yazılı isimler kimlikleri, yanlarında çıkan mühür ve künyelerden alınarak yazılmıştır.Şehitliğin hemen yanında mesire yeri vardır. 1925–1970 yılları arasında Yarımada şehitleri için burada Mevlidi Şerif okunurdu.
Sığındere Sargı Yeri Anıtı (Gelibolu) Çanakkale Savaşının en büyük hastanesi olan Sargı Yeri'ne gitmek için Alçıtepe köyünden Yahya Çavuş Anıtına giden yolun tam zıt istikametinde uzanan yola devam etmeniz gerekiyor. Köyün hemen çıkışında karşınıza Son Ok Anıtı gelecek. Oradan düz devam ettiğinizde birkaç dakika sonra tabiat içinde mükemmel gizlenmiş bir vadi ile karşılaşacaksınız. Sığındere denilen bu mevki, korunaklı yapısı ve gözden uzak duruşu nedeniyle hastaların tedavi edildiği bir yer olarak kullanılmıştır. Hatta bu konumuyla o kadar büyümüştür ki sadece Osmanlı yaralılarının değil, düşman askerlerinin de müştereken kullandıkları bir hoşgörü hastanesi haline gelmiştir.
1947 yılında yapılmıştır. 25 ve 26. Piyade Alaylarında şehit düşen tüm personel ve 2. Tüm. Kur. Bşk. Kur. Yzb. Kemal Bey ile Sığındere'deki ilk yardım istasyonunda tedavi görmekte iken düşmanın açtığı ateş esnasında şehit olan askerlerimiz anısına, 1995'de T.C Kültür Bakanlığı'nca inşa edilmiştir.
İlk Şehitler Anıtı (Gelibolu) Seddülbahir Kalesi önünde, Cephanelik Şehitliği adı ile de isimlendirilen İlk Şehitler Anıtı 3 Kasım 1914’de İtilaf Devletleri donanmasından 6 kruvazörün açtığı bombardıman sırasında bir bombanın kale içindeki cephaneliğe isabeti sonucu meydana gelen infilakta ölen 5’i subay 81’i er olmak üzere savaşta ilk canlarını veren 86 şehidimizin anısına 1986’da düzenlenmiştir.
Seddülbahir Kalesi komutanı Yzb. Şevki, Komutan muavini Üstğm. Cevdet ile takım komutanları Üstğm. Rıza ile Tğm. Eşref burada yatmaktadırlar.
Sekizgen mermer bir kaide üzerinde yukarıya doğru incelen mermerden anıtın arkasında kalede patlayan cephaneliği sembolize etmek için de yine mermerden bir kale burcu yapılmıştır. Bu anıt ve şehitliğin etrafı geniş bir duvar ile çevrelenmiş ve içerisi de çimlenmiştir.
Fransız Anıt ve Mezarlığı (Gelibolu)
Gelibolu’da Hamzakoy’a karşı Morto Koyu’nun kuzeyindeki yamaçta Keşan Caddesi üzerinde Fransız Mezarlığı bulunmaktadır. Bu mezarlık geniş bir avlu ve avlu bitimindeki çan kulesi şeklindeki bir anıt ve Fransız askerlerinin mezarlarından oluşmaktadır. Mezarlık 1854 Kırım Savaşı sırasında ölen Fransız askerleri için yapılmıştır. Mezarların metal haçları ortasındaki kare plaketlere ölenlerin isimleri yazılmıştır. Burada 3.236 mezar bulunmaktadır. Mezarlığın alt bölümündeki küçük bir bina içerisinde savaşta ölmüş Fransız askerlerinin kemikleri bulunmaktadır. Fransız Mezarlığı İstanbul Fransız Başkonsolosluğunun kontrolü altında bulunmaktadır.
Çanakkale Şehitler Abidesi (Eceabat) Gelibolu, Seddülbahir’in 3 km. kuzeydoğusunda, Morto Koyu’nun doğusunda denize hakim Eski Hisarlık Tepe’nin sırtında Ömer Kaptan tepe’si üzerinde yer alan bu anıt bütün Çanakkale Savaşları şehitlerinin anısına yapılmıştır. Bu anıt, Çanakkale Savaşları’nda şehit düşen 253.000 şehidi simgeleyen anıtların en görkemlisidir. Temeli 19 Nisan 1954 tarihinde atılmış ve 21 Ağustos 1960 tarihinde ziyarete açılmıştır. Anıt 25.00x25.00 m. ölçüsünde bir kaide üzerine 41.70 m. yüksekliğinde dört ayak üzerine oturtulmuştur. Buradaki ayaklar 7.50x7.50 ölçüsünde, 10’ar m. aralıklı olup, girişte 30.00x30.00 m.lik bir onur holü bulunmaktadır. Anıtın ayakları üzerinde bulunan rölyefler Kültür Bakanlığı’nca yaptırılarak 27 Kasım 1999’da açılmıştır. Anıt, son derece güzel bir ışıklandırma sistemine sahiptir. Bahçesinde bulunan direk yekpare bronzdan olup 25 m. yüksekliğindedir. Bu direk ABD’de yaşayan Nazmi Celal (William Johnson) tarafından hediye edilmiştir. Anıtın tümü 625 km.lik bir alanı kaplamaktadır. Çanakkale Şehitleri anısına yapılan Anıtın altında Savaş Eserleri Müzesi bulunmaktadır. Abidenin girişte sol tarafında ise T.C Kültür Bakanlığınca 1992 yılında yaptırılan Çanakkale Şehitliğinde yurdumuzun her bir köşesinden vatan savunması için Çanakkale'ye koşan ve en kıymetli varlıklarını, canlarını veren aziz şehitlerimiz huzur içerisinde dinlenmektedirler.
Çanakkale Şehitler Anıtı’nın yanında Mayıs 1992’de yapımı tamamlanmış bir şehitlik bulunmaktadır. Burada üstlerine ay yıldız konulmuş, isimleri tespit edilebilen 100 subay ve 398 erin isimleri yazılıdır.
Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtı (Gelibolu)
Ertuğrul Koyu’na hakim bir tepede bulunan Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtının bulunduğu yerde 25 Nisan 1915’te Ertuğrul Koyu’na çıkartma yapan İtilaf Kuvvetlerinin 3. Alayına karşı 26.Alay 3.Tb.10.Bölüğünün 21.Takımından olan, Ezineli Yahya Çavuş 63 askeri ile savaşmıştır. Sabah gün ağarmasından batımına kadar üç alaya karşı kahramanca dövüşerek şehit olmuşlardır. İngilizlerin Aytepe’yi ele geçirmelerinin ardından süngü hücumuna kalkan Yahya Çavuş ve askerleri burada İngiliz hücumunu geciktirmiş ve savaşın geleceği üzerinde büyük rol oynamıştır. Bu çatışmadan Yahya Çavuş ve birkaç askeri sağ çıkabilmiştir.
Bu olayın anısına, Ertuğrul koyuna hakim bir tepede yapılan anıtta, mermer bir kaide üzerinde Yahya Çavuş iki yanında ellerinde bayrak ve tüfek tutan iki askerin arasında canlandırılmıştır. Mermer kaide üzerindeki plakette ise Yahya Çavuş’un adı yazılıdır.
Helles Anıtı (Gelibolu)
Batı kaynaklarında Gelibolu Yarımadası’nın uç kısmına, bugünkü Seddülbahir bölgesine Hellespoint ismi geçmektedir. Grek mitolojisine göre Kral Athamas’ın kızı Helen altın post üzerinde Kafkasya’ya gitmek için boğazı geçerken düşüp boğulmuş ve bu yüzden de buraya Helespoint ismi verilmiştir. Çanakkale Boğazı’nın girişinde bulunan İngiliz anıtı bu nedenden ötürü Helles Anıtı ismini almıştır. Bu anıt İngilizlerin (18.905) Avustralyalı (248) Hintli (1.530) Gelibolu’da kaybettiği 20.763 askerini temsil etmektedir.
İngilizlerin 29.Kraliyet Deniz Tümeninin karaya çıktığı Teke Koyu’na hakim Gözcü Baba Tepesi üzerindeki bu anıt 36 m. yüksekliğinde olup, iki kademeli bir kaide üzerine kesme taştan yapılmıştır. Anıtın projesini J.Burnet yapmıştır. Anıtın üzerinde bir de kitabe bulunmaktadır.
Son Ok Anıtı Alçıtepe Köyü'nün yanındadır.( köy mezarlığının hemen yanında ) 3. Kirte Muharebesi’nde şehit düşen yaklaşık 9.000 şehidimiz adına yaptırılmıştır.3.80 m. yüksekliğinde olup 101 m2 ‘lik bir alanı kaplamaktadır. Mülga 7. Tümen Komutanlığınca 1948 yılında inşa olunmuştur.
Anıt ortasına üç katlı beyaz mermerden bir anıt yapılmıştır. Kare kaide üzerinde yükselen dikdörtgen anıtın yan yüzleri şehit Mehmetçiklerin kanlarını sembolize etmek için kırmızı renge boyanmıştır. Anıtın üzerinde ay yıldız, altında dikdörtgen bir çerçeve içerisinde, elinde silahı ile Mehmetçik rölyefi bulunmaktadır.
Bunun altındaki kitabede ise;
“120 mm.lik Muhasara Bataryası bu mevziden düşmanı süngü hücumu ile attı ve III. Kirte (Alçıtepe) Zaferini sağladı. 7 Haziran 1915” yazılıdır. Anıtın iki yanına uçları yukarıya doğru olmak üzere iki top mermisi yerleştirilmiştir. Şehitlik,1915 yılında yapılmıştır.
Nuri Yamut Anıtı (Gelibolu) Alçıtepe Köyü’nün 2,5 km. batısında, Sığındere Vadisi’nin üstünde, Saroz Körfezi’ne hakim Silahendaz yamacında, 28 Haziran 1915 de Sığındere Savaşı’nda şehit düşen askerlerin anısına Gelibolu II. Kolordu Komutanı Nuri Yamut tarafından yaptırılmıştır.
Alçıtepe Köyündedir. Nuri Yamut Anıtı 26 Haziran–12 Temmuz 1915 tarihleri arasında yapılan Sığındere savaşlarında şehit edilen 10. 000 şehidimiz adına Gelibolu 2. kolordu komutanı Nuri Yamut tarafından yapılmıştır. Saroz Körfezine hakim bir tepededir.
Şehitlerin, araziden toplanan kemikleri anıtın ortasında bulunan mermer lahitin altına gömülmüştür.1943 yılında yapılmıştır.
Mehmet Çavuş Anıtı (Gelibolu)
Gelibolu Arıburnu, Cesaret Tepe üzerinde; sayıca üstün Anzak kuvvetlerine karşı savunmasını gösteren ve onlara tepeyi vermeyen Mehmet Çavuş ve takımının anısına bir anıt yapılmıştır. Bu nedenle de bulundukları tepeye “Cesaret Tepe” ismi verilmiştir. Mehmet Çavuş’un yakın dövüşte süngüsü kırılmış, taş ve yumrukla karşı koyarken de şehit düşmüştür.
Mehmet Çavuş Anıtı kare bir kaide üzerine, 3.10 m. yüksekliğinde dört köşe bir sütundur. Kitabesindeki çapraz konmuş iki kılıcın üzerinde de Mehmet Çavuş’un ismi yazılıdır.
Lone Pine Anıt ve Mezarlığı (Tek Çam Anıtı) (Gelibolu) Gelibolu Kanlısırt’ta, burada bulunan tek çam ağacından dolayı Tek Çam Anıtı isimi ile de adlandırılan bu şehitlik, yarımadanın en büyük Avustralya Anzak mezarlığı olup kilise şeklindedir. Bu anıta Tek Çam denilmesinin nedeni 6.Ağustos.1915’te bu sırtları ele geçiren Anzaklar bir tek çam ağacı ile karşılaşmışlardır. Tepeyi savunan Türkler siper hazırlamak ve gözetleme ile ateş sahasını daha iyi konuma getirebilmek için ağaçları kesmiş ve bir tek çam bırakmışlardır. Arıburnu Savaşları’na katılan bir askerin “Tek Çam” ismi ile bestelediği bir şarkı İngiliz askerleri tarafından çok sevilmiştir.
Tek Çam Anıtında 4.228 Avustralya, 708 Yeni Zelanda askeri temsil edilmektedir. Mezarlıkta ise kimliği belirlenememiş 1.167 kişinin mezarı bulunmaktadır. Anıtın yüksekliği 16 m.dir. Savaşa katılan bütün subay ve erlerin isimleri, mezarları bulunamamış olanlar da dahil olmak üzere anıtın kaidesindeki mermer kitabede yazılıdır.
57. Piyade Alayı Şehitliği (Gelibolu)
Çanakkale Savaşı sırasında Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin çıkartma yaptıkları Anzak Koyu ile Conk Bayırı arasındaki alan strateji yönünden son derece önemli idi. Bu yüzden buradaki savaşlarda her iki tarafta çok kayıp vermişlerdir. Siperlerin birbirlerine 5 m. kadar yaklaştığı bu yer savaşlar boyunca en fazla ateş altında kalan bölge idi. Karşılıklı bomba saldırıları ve süngü hücumları burada yoğunlaşmıştır.
Mustafa Kemal’in komutasındaki 19.Tümen’in 57.Alay’ı müttefik çıkartmasının ilk gününden itibaren Anzak ( Avustralian and New Zeland Army Corps kelimelerinin baş harflerinin birleştirilmesidir ) askerlerinin Arıburnu cephesindeki ilerleyişini durdurup geri püskürtmüştür. Komutanları da dahil olmak üzere birkaç gazi haricinde bütün alayın komutan, subay ve erlerin şehit olduğu, Bomba Sırtı denilen bu yer Kültür Bakanlığı’nca 1992’de yeniden düzenlenmiştir.
Burada yatan şehitlerin en küçüğü 9 yaşındaki Saka Çocuk’tur. Ayrıca 57.Alay’ın İstanbullu Rum Doktoru Yüzbaşı Dimitroyati, Alay İmamı Konyalı Hasan Fehmi Efendi ile beraber burada gömülüdür. Alay’ın komutanı Yarbay Manastırlı Hüseyin Avni Bey’in mezarı parmaklıkla çevrili küçük bir alanın ortasındadır. Mermerden yapılmış olan bu mezarın başındaki bir yazıtta kısaca savaş hakkında bilgiler verilmektedir. Mezarın ayakucu tarafında dikdörtgen bir kaide üzerinde mermerden yapılmış Alay Sancağı bulunmaktadır.
Conkbayırı Mehmetçik Anıtı
Bu Anıt Conkbayır'ndaki savaşta hayatını kaybeden Türk askerleri adına dikilmiştir. Milli tarihimizin altın bir sayfa olarak eklenen Çanakkale Savaşları'nın odak noktası olan ve düşmana ilk sillenin indirildiği Mehmetçik Parkı içersinde yapılan Anıt, tepeyi tümüyle kaplayacak tarzda ve kademeli olarak yükselen beş beton panelden oluşmaktadır. Bu beş panel, Tanrı'ya dua eden bir insanın beş parmağını sembolize etmektedir.