Taç Mahal, Hindistan Türk İmparatorluğu’ nun Timuroğulları hanedanının 5. hükümdarı Şah Cihan Şah-ı Cihan (Dünyanın Şahı-1593-1666) tarafından, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Hindistan’ ın Agra şehrinde, Jumna (Yamuna) Nehri’ nin kıyısında yaptırılmıştır. (Babür Şah’ ın kurduğu Hint-Türk İmparatorluğu, Hindistan’ da 332 yıl (1526-1858) egemen oldu.)
Dünyada aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu anıt mezar, Şah Cihan’ ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Arcümend Banu’ nun, (Mümtaz Banu Begüm) doğum sırasında ölümü üzerine, onun hatırasına yaptırılmıştır.
Yapının mimarları; Mimar Sinan’ ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi ve Mehmet İsmail Efendi ile yapıdaki yazıları yazan Hattat Serdar Efendi, eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul’ dan davet edilmişlerdi. 1630' da inşaasına başlanan eser, 22 yıl sonra 1652' de tamamlanmıştır.
Taç Mahal’ in yapımında parlak, ince mavi damarları olan beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermerden yapılan ve yerden yüksekliği 82 metre olan kubbe, Mimar İsmail Efendi tarafından yapılmıştır.
Kubbe üzerinde altınlı bir alem vardır. Türbenin beyaz mermerden 4 minaresi vardır. Anıtın dört yanına Hattat İsmail Efendi tarafından Yasin suresinin tamamı yazılmıştır.
İnşaatta çok sayıda ustanın da yanısıra, günde 20 bin işçinin çalışmasıyla anıt mezar 1643' te, çevresindeki avlu ve yapılar 1649' da bitirildi. Taç Mahal, 22 yılda 1653' te bütünüyle tamamlandı.
Agra ilinin dışında Yamuna Irmağı’ nın kıyısında, 305×580 metre ölçülerinde dikdörtgen avluda yer alan Taç Mahal, dört cephesinin ortalarında 33 metre yüksekliğindeki taç kapılarıyla 75 metre yüksekliğindeki anıt kubbeyi çevreliyor.
İç mekanı örten 30 metre yüksekliğindeki alt kubbeyle üst kubbe arasında türbe mekanı kadar ölü hacim var.
Mümtaz Mahal ve Şah Cihan’ in sandukaları üst katta, kubbenin altındadır. Sandukaların bulunduğu yerdeki kubbede insan ağzından çıkan her ses 7 kez yankılanacak şekilde bir akustiğe sahiptir. Şah’ ın ve eşinin asıl lahitleri ise, en alt katta bulunmaktadir.
Kubbenin önündeki anıtsal bir kapıdan Taç Mahal’ in bulunduğu bahçeye girilir. Bu kapının, bir kadının yüzünü örten ve nazikçe açılması gereken bir peçe olduğu düşünülür. Bahçe içinde ince uzun bir havuz ve bahçenin sonunda kubbeli yapı yer alır. Kubbenin bir yanında cami, diğer yanında simetriyi bozmamak için inşa edildiği tahmin edilen bir konuk evi vardır.
Bahçe, mükemmel simetri esasına dayanır. Ortadaki havuz ve dört kanaldan akan sular bahçeyi dörde böler. Bahçedeki çok sayıda çeşme ve havuzlar, Yamuna Nehri’ den gelen su ile beslenir. TaçMahal’ in içi, Hümayun’ un türbesinden esinlenerek yapılmıştır. Mozolenin bulunduğu ortadaki alana açılan 8 oda vardır. Buralar, ölüye Kuran okuyan mollalar için ayrılmıştır
Taç Mahal’ in yüzbinlerce akik, sedef ve firuze gömülü olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri inci vardır.
Romantik görünüşü ile herkesi büyüleyen, Doğulu Batılı birçok ünlü yazar ve şaire ilham kaynağı olan Taç Mahal, mehtaplı gecelerde bile aydan daha parlak görünür.
Efsanelerden Biri
Bir isyanı bastırmak için ordularıyla Burhanpur’ a giden Şah Cihan’ a, dokuz aylık hamile olmasına rağmen her zamanki gibi eşi Mümtaz Mahal de eşlik etmişti. Mümtaz Mahal, 14. çocuklarını doğururken öldü.
(1631) Şah Cihan, eşinin ölümünden sonra 2 yıl yas tuttu. Artık devlet işlerine ilgisini kaybeden hükümdar, teselliyi sanat ve mimaride buldu. Eşinin ölümünden 6 ay sonra Taç Mahal’ in temeli atıldı.
Efsaneye göre kubbeyi desteklemek için yapılan iskele, kubbeden daha fazla masraf ve iş gücü gerektirmişti. İnşaatın bitimine yakın Şah Cihan’ a iskeleti sökmenin 5 yıl alacağı bilgisi verilmesi üzerine Şah Cihan, herkesin söktüğü tuğlanın kendisine kalacağı şeklinde bir emir yayınlamış ve iskele bir gecede sökülmüştü.
Taç Mahal, 1983’ ten bu yana Unesco’ nun Dünya Miras Listesi’ nde yer almaktadır.