Abdülmecid Han
Sultan Abdülmecid Han
(1823-1861)
Babası : Sultan II. Mahmud
Annesi : Bezmialem Sultan
Doğduğu Tarih : 25 Nisan 1823
Padişah Olduğu Tarih : 1 Temmuz 1839
Öldüğü Tarih : 25 Haziran 1861
Sultan Abdülmecid, otuzbirinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. O’da ilk eğitimini sarayda almıştı. Babası II. Mahmud O’nun yetişmesi için ayrı bir özen göstermişti. Abdülmecid modern, Batılı bir prens gibi yetiştirilmişti. Fransızca’yı çok iyi öğrenmiş Avrupa’da yayınlanan birçok mecmuaya abone olmuş yeni çıkan kitapları da getirtmiştir. Batı musikisi ile yakından ilgilenmiş ve iyi bir piyanist olarak batı eserlerini çalmıştır.
Sultan Abdülmecid tahta çıktığında devlet çok önemli bir dönemini yaşıyordu. Hemen her sınırda huzursuzluklar ve savaş vardı. Tarihimizde ilk Batılılaşma hareketi olarak isimlendiren “Tanzimat” ilan edilmişti. 1833 yılında ilk defa “Boğazlar Meselesi” devlet için yeni bir sorun olarak ortaya çıkmış. 1841 Londra Protokolünün imzalanması ile de sorun uluslararası bir hale getirilmişti. Avrupa, bu dönemde Osmanlı Devleti’ne “Hasta Adam” sıfatını uygun bulmuştu. Rusya ise yeni bir stratejiyi uygulamaya koymuştu: “Boğazın Hasta Adamı yıkılıp, parçalanmalı, en önemli toprakları (Boğazlar) benim olmalıdır” diyordu.
Batılı Devletler, ilk defa 1850’li yıllarda Rusya’nın yayılmacı politikasını anlamışlar. 1853 Kırım Savaşı’nda Rusya’ya karşı Osmanlı Devleti’nin yanında yer almışlardı. 1856 da uluslararası düzeyde ilk büyük kongre olan Paris Kongresi’ni toplamışlar. “Osmanlı Devleti bir Avrupa’lı devlettir, toprak bütünlüğü kontrolümüz altındadır kaydını” andlaşma metnine koymuşlardı. Osmanlı Devleti ise malî durumu yetersiz olduğundan bu savaşa Batılı Devletlerden borç alarak girmişti. Paris Andlaşması’nın sonuna da ülke içindeki azınlıkların, Hıristiyan tebanın haklarını koruyacağına dair “Islahat Fermanı”nı ek dosya olarak koymuştu.
Sultan Abdülmecid, uzuna yakın boylu, ince yapılı, açık tenli, siyah saçlı ve kısa sakallı idi. Koyu kahve gözleri, derin bakışları vardı. Çok iyi eğitim görmüş, müzikle yakından ilgilenmiş ve iyi bir hattat olarak güzel hatlar yazmıştı.
İlk liseler bu dönemde açılmıştır. Kuleli kışlası (Kuleli Askerî Lisesi) yapılmış, ilk Türk müzesi de, kurulmuştu. Tarihimizde ilk İlimler Akademisi olarak anılan “Encümen-i Daniş”, 1851 de toplanmıştı. Denize önem verilmiş, bahriye kıyafetleri düzenlenmişti. Edirne-Varna-Kırım arasında ilk telgraf hatları kurulmuştu. İzmir-Turgutlu arasında raylı sisteme geçilerek ilk demiryolu hattı işletmesi başlatılmıştı. Dolmabahçe Sarayı, Ortaköy Mecidiye Cami, Harem-i Şerif’in onarılması, Karaköy Köprüsü’nün kurulması, dönemin önemli imar faaliyetlerindendir. Ülkemizde ilk Belediye teşkilâtı bu dönemde kurulmuş, edebiyatımızda roman edebiyatı “Tanzimat Edebiyatı” ve hikâyeciliği başlamıştı.