8.SINIF TÜRKÇE PARAGRAFTA ANLATIM BİÇİMLERİ DEGERLENDİRE TESTİ 1
Bu testte 20 soru vardır. Cevaplama süresi 25 dakikadır.
1. Hafif bir yel esmeye başladı. Ten yüzeyindeki ince tüy tabakasını belli belirsiz dalgalandırıyor, tepedeki asma yapraklarına yumuşak yalpalar veriyordu. Gözlerimi kapattım. Güneş yaprak aralarından sürekli kıpırdaşarak süzülürken küçük ışık dilimlerine bölünüyor, yüzümü, ellerimi yalayıp duruyordu. Bu paragrafın anlatımında aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmıştır? ? a) Tatma b) Dokunma c) Koklama d) İşitme 2. Aslında doğadaki seslerin insanı derinden duygulandırması müziğin doğuşuna neden olmuştur. Bir suyun şırıltısını, bir bülbülün ötüşünü, bir yaprağın fısıltısını, bir arının vızıltısını taklit etmeye çalışan insanoğlu; giderek sesler arasındaki eşsiz ritmi ve uyumu sezmiş, böylece müzik sanatı doğmuştur. Bu paragrafta hangi anlatım biçiminden yararlanılmıştır ? a) Öyküleme b) Açıklama c) Tartışma d) Betimleme 3. Bir zamanlar Mein balıkçısı diye talihi ile meşhur bir adam varmış. Mein sahillerinde balık pek az tutulduğu halde bu adam ne zaman balığa çıksa boş dönmez, sepetler dolusu balıkla gelirmiş. Adam bu sayede para kazanırken talihi de dillere destan olmuş. O kadar ki, birinin talihli olduğunu anlatmak için "Mein balıkçısı gibi talihli" demek adet haline gelmiş. Paragrafta hangi anlatım biçiminden yararlanılmıştır ? a) Öyküleyici b) Tartışma c) Karşılaştırma d) Açıklama 4. Hiçbir eğitimi olmayan köylümüzün ellerinden çıkan nakışların renk ayarlarını "aklı başında her ressamı çileden çıkartacak kadar olgun ve sağlam" bulan Bedri Rahmi; az sayıda rengi değişik istiflerle kullanmayı, sanatçının başarısı olarak görür. Bu özellik onun resimlerinde, yazma ve seramiklerinde bulunduğu gibi şiirlerinde de yer alır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır ? a) Betimleme b) Tartışma c) Açıklama d) Karşılaştırma 5. Dolap, eksen etrafında dönen silindir şeklinde bir aparattır. Raflar halinde düzenlenmiştir ve kadınlar tarafından raflara yerleştirilen yemekler dolap çevirerek erkekler kısmına geçer, oradan boşalan kaplar yine aynı usul ile alınırdı. Eski konakların çoğunda yemek servisi bu dolaplarla yapılırdı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur ? a) Öyküleme b) Betimleme c) Örneklendirme d) Açıklama 6. Bir atasözümüz "İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır. " der. Bu sözün temel düşüncesi "kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkalarına yapmamak"tır. Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım biçimi kullanılmıştır ? a) Açıklama b) Betimleme c) Tartışma d) Öyküleme 7. Satıcı, malını satabilmek için her şeyden önce alıcıyı güleryüzle karşılamalı, alıcıya malın kalitesi hakkında doğru bilgiler vermeli, hoş sohbet olmalıdır. Bal satan birinin yüzünün sirke satması ne kadar olumsuz bir davranışsa, sirke satan birinin de yüzünün bal satması o kadar olumlu bir davranıştır. Alıcı; alacaği maldan çok, satıcının güleryüz ve tatlı diline önem verir. Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerin hangisi ağır basmaktadır ? a) Karşılaştırma b) Tanımlama c) Öyküleme d) Açıklama 8. Eski şiirimizi okumanın ve divan şairlerimizi anlamanın başka bir zorluğu vardır. Okursunuz, okursunuz, okuduğunuz aklınızda kalmaz. Çünkü Divan şiirlerinin bir konusu yoktur. Binlerce dantelaya bakın, içinden birkaç tanesini pek beğenirsiniz: "Aman ne güzel şey! " dersiniz. Ama dantela örmeyi bilmiyorsanız, gördüklerinizi hatırlamazsınız. Çünkü, dantelanın konusu yoktur. . . Divan şiirimizde böyledir. Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım biçiminden yararlanılmıştır ? a) Öyküleme b) Örneklendirme c) Karşılaştırma d) Tartışma 9. Şiir kaleleri bir bir çöküp yıkılırken, yalnız gerçek şiir ayakta kalır. Çok sağlam bir kale gibidir, uzun süre dayanır zamana; hatta sonsuza kadar. Gerçek şiir; kolay kolay dişleri düşmüş, sırıtan bir sur kalıntısı olamaz. Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır ? a) Kişileştirme b) Öyküleme c) Benzetme d) Karşıtlıklardan yararlanma 10. Tartışmanın da kendine özgü bir kuralı, bir adabı vardır. Kuşkusuz biz de bütün tartışmaların böyle olduğunu söylemek pek olanaklı değil. Tartışmacıların, tartışmanın en can alıcı yönlerini bir yana bırakıp, kendilerince eleştiri sınırlarını aştığını tahmin ettikleri yönlere takılıyorlar. Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisine başvurulmuştur ? a) Açıklama b) Tartışma c) Öyküleme d) Betimleme 11. Turna katarları geçiyordu gölün üstünden, gölgeleri maviye dönüşerek. Van Gölü, günün her anında bir renk cümbüşünde yunup arınıyordu. Bir bakmışsın, göl bir anda som turuncuya kesmiş. Bir bakmışsın, gölün ucundan bir mor şimşeği girmiş, bütün gölü som mora boyayarak öteki ucundan çıkmış, ak köpüklü dalgalarla bütün gölü süsleyerek. Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir ? a) İşitsel öğelere yer verme b) Doğa olaylarını kişileştirme c) Ayrıntılar üzerinde yoğunlaşma d) Betimleyici öğeler kullanma 12. Kenar mahalleler birbirine geçmiş, yaşlanmış tahta evler. Kiminin kaplamaları biraz daha kararmış, kiminin balkonu biraz daha eğrilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum; çünkü onlarda kendimi buluyorum. Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisine bir örnektir? a) Betimleme (tasvir b) Tartışma c) Açıklama d) Öyküleme 13. Nurullah Ataç'ı hep eleştirmen olarak düşünmüşümdür. Oysa Ataç'ın asıl önemi eleştirmenliğinden değil, Türkçe'nin düz yazı dili olarak kullanılması yolunda harcadığı çabadan gelir. "Eleştirmen bir öldü mü bir daha kimse anmaz onu. " der. Kendi çabalarının nedenini de şöyle açıklar: "Bugün bir ülkede bir dil kuruluyor; o yapıda benim de bir taşım vardır. Ancak, görünmeyen, kimsenin gözüne çarpmayan, ta gerilerde bir taş. " Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur ? a) Örnekleme b) Tanımlama c) Tanık gösterme d) Karşılaştırma 14. Gurbette ömrüm geçecek Bir daracık yerim de yok Oturup derdim dökecek Bir vefalı yarim de yok Dörtlüğün teması aşağıdakilerden hangisidir ? a) Ümit b) Yalnızlık c) Alçakgönüllülük d) Özlem