test çöz
 
  3 D sanal gezi antalya muzesi anıtkabir sanal gezi sanal muze turlari canakkale sehitligi topkapi sarayi ayasofya muzesi selimiye camii
  ATATURK
  OSMANLI DEVLETi osmanli tarihi osmanli devleti haritalari savaslari
  hakkimizda
  SBS
  OSMANLI PADiSAHLARI osmanli padisahlari hayat hikayeleri
  TENEFUS
  sosyal bilgiler resim ve haritalar
  ziyaretci defteri
  FOTOGRAF
  İKONLAR
  TURKiYE CUNHURiYETi TARiHi
  CUMHURBASKANLARIMIZ
  MiNi ANSiKLOPEDi
  turk devletleri hunlar gokturkler uygurlar karahanlilar gazneliler eski turk devletlerinde devlet yonetimi toprak yonetimi adli teskilat
  KRONOLOJi
  iLGiNC BiLGiLER
  iCATLAR VE KESiFLER
  BiLGi DAMLASI
  TURK BUYUKLERi
  sosyal bilgiler 6 7 8 sinif ders notlari konu ozetleri 1 2 3 4 5 6 unite konu ozetleri
  DERS ARACLARI
  yurdumudan kareler
  TARiHi VE TURiSTiK YERLER
  DUNYANiN YEDi HARiKASi
  DUNYANiN YENi YEDi HARiKASi
  TURKiYENiN HARiKALARi
  BOLGELERiMiZ
  DESTANLARIMIZ
  TURK BiLiM ADAMLARI
  TURK DUNYASI
  sosyalbilgiler sosyal bilgiler SOSYAL BiLGiLER SOSYALBiLGiLER
  6 7 8 sinif sosyal bilgiler test coz online testler 1 2 3 4 unite test sorulari
  TURK OLMANIN BELiRTiLERi
  7 sinif sosyal bilgiler online test 1 2 3 4 unite testleri
  2 sinif turkce matematik hayat bilgisi test coz 2 SINIF TEST COZ 2 SINIF TESTLERi COZ
  3 sinif test coz 3 sinif matematik turkce fen ve teknolji testi coz 3 sinif testleri coz 3 sinif online testler 3 SINIF TESTLERi COZ
  4 sinif turkce matematik sosyalbilgiler fen bilgisi testi coz 3 sinif testleri coz 3 SINIF TESTLERi COZ
  2 sinif test coz 2 sinif hayat bilgisi matematik turkce test coz 2 sinif online test
  2011 2012 sosyal bilgiler zumresi 1 2 donem zumre toplantilari yil sonu zumre toplantisi
  8 sinif inkilap Tarihi test Sbs Deneme sinavi test coz
  2 sinif sunular dokumanlar odevler deneme sinavlari testler sinavlar test coz
  3 sinif testler sinavlar dokumanlar sunular slaytlar
  4 sinif testler yazili sorulari odevler dokumanlar sunular
  5 sinif testler yazili sorulari odevler dokumanlar sunular
  1 sinif dokumanlar slaytlar sunular testler calisma yapraklari
  sosyal bilgiler 6 7 8 sinif yazili sorulari testler test coz sosyal bilgilr odevleri 1 2 3 4 5 unite testleri coz 6 7 8 sinif sosyal bilgiler yazili sorulari calisma kitabi cevaplari sunular slaytlar sosyalbilgiler konu ozetleri sinav sorulari
  cocuk masallari masal dinle masal izle cocuk masalari dinle izle indir sesli cocuk masallari
  linkler
  tekerlemeler tekerleme TEKERLEMELER soyle ogren kolay zor tekerlemeler
  tarihte toprak yonetimi osmanli devletinde toprak yonetimi
  osmanli devletinde egitim kurumlari osmalida egitim
  ataturk devrimleri ATATURK DEVRiMLERi ATATURKUN YAPTIGI DEVRiMLER ataturkun yaptigi devrimler
  anasayfanın kopyası
  yurdum insani turkiyeden insan manzaralari komik resimler ulkemizden komik fotograflar
  HERKES
  ordan burdan ilgin inanilmaz olaylar resimler bayanlar erkekler hayvanlar
  ilkcag devletleri
  bulmaca sozlugu bulmaca coz
  sozler
  KIYAMET ALAMETLERİ KIYAMET NE ZAMAN KOPACAK
  3 D SOKAK RESİMLERİ HARİKA 3 BOYUTLU RESİMLER
  yeni linkler
  => serik tarihi koyleri otelleri gezilecek yerler
  => edisonun hayati eserleri icatlari kimdir thomas toas edison kimdir kisa hayati aldigi oduller
  => Tiyatronun ozellikleri nedir tiyatro nedir ozellikleri nelerdir tiyatro turleri bolumleri
  => Darulaceze Nedir Tarihi Kurucusu ozellikleri Hakkinda Bilgi vakfi ve gorevleri nelerdir
  => Genel Kultur Sorulari testi genel yetenek sorulari testleri indir bilgi yarismasi sorulari
  => Genel Kultur Sorulari testi genel yetenek sorulari testleri indir bilgi yarismasi sorusu
  => 2012 2013 2014 2015 ilkogretim Okul Kayitlari Ne Zaman Basliyor e okul kayit yeri ogrenme ve sorgulama
  => Geometrik sekil Alan ve Hacim Hesaplamalari geometrik sekiller nelerdir fotograflari resimleri indir
  => 2012 2013 2014 2015 Egitim Ogretim Yili Cocugum Hangi Okula Gidecek Nasil Kayit Olacak Bilgileri Kayitta gerekli belgeler nelerdir e kayit sorgulama birinci sinifa kayit nasil yaptirilir
  => Sivas katliami ile ilgili siir ve agitlar sozler 2 temmuz siirleri sivas katliami icin yazilan siirler
  => serik SERiK serik haber haberleri spor rehber otelleri genclik
  => megali idea nedir anlamı nedir
  => tarihe yardımcı bilim dalları özellikleri video
  => mizancı murat kimdir eserleri hayatı
  => ittihat ve terakki cemiyeti nedir amacı özellikleri anlamı
  => lale devrinde yapılan ıslahatlar yenilikler nelerdir kısa özeti
  => 2. Mahmut Dönemi Islahatları yenilikleri kısa ödev notu
  => osmanlı tarihi maddelerlerle özet kısa kısa
  => kurgu kuşagı nedir örnekleri neler yapılır ögrenci sorunları atölye çalışma yönergesi
  => teknoloji tasarım icatları yapım kuşağı
  => sarıkamış şehitleri hikayesi harekatı
  => atatürkün anıları kısa kısa
  => atatürkün sanat ve sanatçıyla ilgili sözleri özdeyişleri vecizeleri
  => buluş hikayeleri pilin termometrenin balonun barometrenin barut demir kömürün buluş hikayeleri
  => buluş hikayeri icatlar pilin balonun termometrenin kömürün icat hikayesi
  => eş anlamlı sözcükler kelimeler nedir tablosu sözlüğü nedir
  => Atattürkün çocukluk anıları çocukluk yılları
  => duyu organlarımız nedir görevleri nelerdir resimleri işlevleri
  => su döngüsü nedir nasıl oluşur gerçekleşir açıklayınız kısaca
  => ilginç icatlar resimleri kolay yeni teknoloji platformu bilinmeyen gerçek
  => ünlü türk islam matematikçileri kimlerdir eserleri hayatları
  => Hz mevlana kimdir hayatı eserleri
  => Geçmişten Günümüze İnsan Hak ve Hürriyetleri
  => egitsel oyunlar müzikler okul yeni
  => beden egitimi egitsel oyunlar indir
  => fair play nedir nasil uye olunur aanlamı açılımı
  => sınıf içi eğitesel oyunlar dikkat geliştirici
  => kürtçe erkek isimleri ve anlamları
  => zazaca erkek isimleri ve anlamları
  => kürtçe bebek isimleri anlamları kız erkek
  => en güzel kürt erkek ve kadın isimleri ve anlamları
  => kürtçe kız isimleri ve anlamları
  => Karşımızda Esneyen Biri Olduğunda Neden Biz De Esneriz
  => karla kaplı yuksek daglarda çıg
  PKK DOSYASI
  cografya
  ANNE VE BEBEK SAGLiGi HAKKINDA BiLiNMESi GEREKENLER RESiMLER
  5.6. 7. 8. sinif matematik sosyalbilgiler fen ve teknoloji türkçe online testler sbs deneme sınavları çöz online test yap
  6. 7. 8.9.10.11.12 sinif ders notları konu özetleri
  8.Sinif turkce online test coz
  8.sinif inkilap tarihi konu ünite özetleri
  UYE OL
  GOLD UYE GiRiS
  Yeni sablon
  sosyal 4.sinif online test çöz
  omer
  Gara enik videosu goca Serikli Serik şivesi dublaj
atatürkün anıları kısa kısa
ATATÜRK'ÜN ANILARI

ATATÜRK'ÜN ANILARI

İZMİR SUİKASTI

 İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:

—Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:

— Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?

— Evet, dedi. Ben yine sordum:

— Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?

— Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.

Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?

— Hayır.

— O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?

— Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.

 

  O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:

— Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.

 

Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.

 

Yahya Galip KARGI

Kaynak: Yücel Dergisi, 1948

 

ASKERLE GÜREŞ

 Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:

— Sen güreş bilir misin?

 

Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı.

 

Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:

— Haydi, bir de benimle güreş!

 

Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:

—“Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"

 

Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.

 

Tahsin UZER

Kaynak: Millet Dergisi, 1946

 

ALÇAK GÖNÜLLÜ

 Atatürk'ü, 1938 Gençlik ve Spor Bayramı günü, son defa, 19 Mayıs Stadyumu'nda gördüm. Şeref tribünü kapısında -o zaman küçük bir çocuk olan kızıma- o günün anısı olan rozetini taktırmayarak bir şeyler söylüyordu. Zayıf ve yorgundu.

 

Kızımdan Atatürk'ün kendisine neler söylediğini sordum:

— Rozette resmim varmış, nasıl takarım? dedi.

Zeki ve alçakgönüllü Atatürk rozetteki resmi görmüştü.

 

Bu, O'nun stadyuma ilk ve son gelişi, sanki gençliğe vedası oldu.

 

Nasuhi BAYDAR

Kaynak: Tan Gazetesi, 10.11.1946

 

BENİM ADIM ATA DEĞİL

 Atatürk'ün sinirlendiği önemli bir nokta vardı. Gazetelerde, kendisine "Ata" denildiğini okudukça şöyle dedi:

— Benim adım Ata değil, Atatürk'tür! Bazı gazeteler neden böyle yazarlar?

 

Şükrü KAYA

Kaynak: Dünya Gazetesi, 10.11.1953

 

GÖMÜLECEĞİ YER

 Atatürk'ün gömüleceği yer ve toprak:

O'nun kabri Ankara'da olacaktır. Fakat bu şehrin neresinde? Çünkü O' nun en son kuvvetli isteği bir an önce Ankara'ya dönebilmekti. Biri Büyük Millet Meclisi'nden İstasyon'a inen cadde üzerindeki yuvarlak yer, diğeri Çankaya'daki yeni köşkün mermer havuzu. Bu yerler şu nedenle konuşulmuştur:

Bir akşam Atatürk'ün etrafında toplananlar arasında, O'nun ölümlü oluşu üzerinde durulmuş ve özellikle kendisi 1926 suikast girişiminden sonra söylediği cümleyi tekrar etmişti. "Benim naçiz vücudum bir gün elbette toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." dedikten sonra "Milletim beni istediği yerde yatırsın, yeter ki beni unutmasın," demişti. Meclisin altındaki yuvarlak yeri ortaya atan kişiye ise, "iyi ve kalabalık bir yer, fakat ben böyle bir arzumu milletime vasiyet edemem". Ancak, gene o akşam ileri sürülen bir fikrin kendisini çok duygulandırdığını, bugün bile hatırlıyorum.

Memleketin bütün sınır boylarından getirilecek toprak üzerinde yatmak. Recep Peker, hararetle bu fikrin sembolik savunmasını yapmıştı.

 

Atatürk, böyle bir fikrin uygulanmasından ancak, ölümlü vücudu için hoşlanacağını ve gurur duyacağını anlatırken bana bakarak: "Bunu unutma!" demişti.

 

Prof. Dr. Afet İNAN

Kaynak: Ulus Gazetesi, 25.06.1950

 

SOKAK ÇOCUĞU

 Atatürk'e, düşmanlarından bir bayan, bir yabancı gazetede (sokak çocuğu ve zalim) diye yazılar yazmak küçüklüğünü göstermişti.

Bir gün Yat Kulüp'te Atatürk, arkadaşlarına bu yazıdan söz ederek demiştir ki:

 

— Bana sokak çocuğu diye yazmış... Ben pek küçük yaşta yatılı bir öğrenci olarak okullara girmedim. İdadi'den Harp Okulu'na, oradan da orduya hizmete gittim. Sorarım sizlere, benim sokakta oynamaya vaktim mi vardı? Bana (zalim) diyormuş... Ben eğer bu vatana ihanet eden birkaç adamı mahkemeye vererek, kanun çerçevesinde bu adamlar cezalarını buldularsa, benim onlara karşı sevgimden ziyade, Türk milletine sevgim daha büyüktür... Bu nedenle Türk milletine onların zararlı vücutlarını feda ettim..." demişlerdir.

 

Enver Behnan ŞAPOLYO

Kaynak: Enver Behnan Şapolyo - Milli Mücadele Tarihi, 1944

 

MUTSUZ LİDER 

 Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden yoksun bırakılması acısını hüzün dolu sözlerle şöyle anlattı:

 

—Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız. Benim gözümde bunun ne büyük mutluluk olduğunu bilemezsiniz. Halime bakın, sahip olduğunuz bu özgürlükten yoksunum, cumhurbaşkanıyım ama köşeye atılmış ve özgürlüğü sınırlı bir insanım. Bütün eğlencem, akşamları soframa topladığım arkadaşlara ayrılmıştır. Haydi şimdi buradan ayrılıp bol bol dolaşın, istediğiniz yerlere girip çıkın, arzu ettiğiniz gibi eğlenin. Ben de bunun hayaliyle avunurum." dedi.

 

O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık.

 

Damar ARIKOĞLU

Kaynak: Damar Arıkoğlu - Hatıralar, 1961

 

ABDÜLHAMİD

 1937 yılında idi. Yaz aylarından biri. Doğrudan doğruya kendi kontrolündeki bir gazetede "Makedonya" adlı bir eserim tefrika ediliyordu. Bir akşamüstü Başyaver Celâl (Üner) Bey beni telefonla aradı. Dolmabahçe Sarayı'na davet edildim. Ve Saraya gidince de, hemen hiç bekletilmeden, üst kata çıkarıldım. Bir kapı açıldı, kendimi Büyük Adamın karşısında buldum. Saygılarımı bildirince, belli bir iki nezaket cümlesi ile beni okşadı. Sonra:

— Yazını okuyorum, dedi. Hürriyetin ilân edildiği zaman küçük bir çocuk olman lâzım. Fakat kutlarım, o günleri iyi canlandırıyorsun. Yalnız Abdülhamit’i hiç sevmediğin belli.

 

Biraz durdu. Elindeki bir renkli kalemi, önünde açık duran kalın ciltli bir Fransızca kitaba dikine vurarak düşünür gibi oldu. Ben susuyordum. Bu hal bir iki dakika devam etti. Sonra birdenbire şu sözler çıktı ağzından:

— Sevme Abdülhamit’i! Yine de sevme! Fakat sakın anısına hakaret edeyim deme. Senin kuşağın biraz daha ölçülü kararlar vermeye alışmalı. Bak çocuk! Kişisel kanımı kısaca söyleyeyim: Tecrübe göstermiştir ki, toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun durumu kuşkulu ve sınırları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette, Abdülhamit’in yönetimi büyük hoşgörüdür. Hele bu yönetim on dokuzuncu yüzyılın son yıllarında uygulanmış olursa...

 

Bunun üzerine ayrılmama müsaade buyurmuşlardı. Saygılarımı tekrarlayarak huzurundan uzaklaştım.

 

Nizamettin Nazif TEPEDELENLİOĞLU

Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 31.07.1958

 

YANINA ALDIĞI İLK ER

 O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağları eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu:

— Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?

Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.

— Söyle niçin ağlıyorsun?

İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:

— Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal Atatürk, er'in omzuna elini koydu:

Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!

Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.

 

Burhan Cahit MORKAYA

 

KAHRAMAN TÜRK KADINI

 17 Mart 1923 Tarsus:

Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.

Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:

—“Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"

Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.

Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:

  —“Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."

 

Taha TOROS

TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM

 Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.

— Binbaşı mısınız?

— Hayır.

— Albay mı?

— Hayır.

— Korgeneral mi?

— Hayır.

— Peki nesiniz?

— Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:

— Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..

 

General SHERRIL

Kaynak: General Sherril - Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935

 

SURİYE HEMŞİRENİZİ DE KURTARINIZ

 1923 Mart'ının 17. Cumartesi günü Mersin'e giriyoruz. İstasyonda yaya olarak topluluk halinde ilerlerken, yolun ortasında, aynen Adana'ya girerken olduğu gibi, büyük bir levha taşıyan birkaç kız, Şef in karşısına çıktı.

 

Levhada şu cümle yazılı idi:

 

"Suriye hemşirenizi de kurtarınız."

 

İki gün evvel Adana'da Antakya ve İskenderun için yapılan o levhalı gösteri, Antakyalı kızın o herkesi ağlatıp sızlatan hıçkırıklı söylevi ve Şef'in ona verdiği tarihi cevapla, yüce bir nitelik almıştı. Şef şimdi bu Suriye levhasına ne diyecekti?

—“Her millet layık olduğu mutluluğa erişir!" dedi ve yürüdü.

 

İsmail Habip SEVÜK

 

GENELGEYLE DEVRİM OLMAZ

 1924 yılının ilkbaharıydı. Erzurum ve Pasinler'de depremde birçok köyün evleri yıkılmıştı. Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler'e gelen Atatürk, halkın içinden ihtiyar bir köylüyü çağırdı:

— Depremden çok zarar gördün mü, baba? diye sordu. Atatürk ihtiyarın şüphesini görünce, tekrar sordu:

— Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin? İhtiyar, Kürt şivesiyle:

- Valle Padişah bilir! dedi

Atatürk gülümsedi. Yumuşak bir sesle:

— Baba, Padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım zararın ne?

İhtiyar tekrar etti:

— Padişah bilir!...

 Bu cevap karşısında kaşları çatılan Atatürk, Kaymakam'a döndü:

— Siz daha devrimi yaymamışsınız! dedi

Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan tahrirat kâtibi:

 — Köylere genelge yolladık Paşam, dedi. Atatürk'ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:

— Oğlum, dedi, genelgeyle devrim olamaz!... 

Ahmet Hidayet Reel

BEN CEPHEYE GİDİYORUM

 Bir akşam Recep Bey (Peker) beni ve İhsan Bey'i evine akşam yemeğine çağırdı. Ayağım burkulmuş, alçıda idi. Koltuk değnekleriyle gittim. Gazi Paşa da Refet (Bele) Paşa'nın evinde imiş. Bizim Recep (Peker) Bey'in evinde bulunduğumuzu haber almışlar. Yaver Muzaffer (Kılıç) telefonla beni çağırdı. Kendilerini beklememizi söyledi.

 

Gazi, gece yarısından sonra geldi. Fazlaca alkollü idi.

—“Vakit geç oldu. Oturamayacağım gideceğim."

Dedi ve giderken beni, İhsan ve Recep (Peker) Bey'i baş başa getirdi. Ellerini omuzlarıma atarak:

—“Ben doğruca cepheye gidiyorum, düşmana taarruz edeceğim," dedi.

 

Hepimiz şaşırdık ve telaşlandık. İhsan Bey:

—“Paşam, ya muvaffak olamazsan?" deyince:

—"Ne?... Bir haftalık süre içinde onları yok edip denize dökeceğim." karşılığını verdi.

 

Ali KILIÇ

Kaynak: Ali Kılıç - Hatıralar, 1955

 

YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM

 Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dâhil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı:

— İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.

Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada

  Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:

— Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.

Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine mal eden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.

 

Ord. Prof. Sadi IRMAK

Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978

 

SAVAŞ EMİRLERİ

 Şükrü Kaya'nın, bir 30 Ağustos Zafer Bayramı gecesi sofrada:

 

—“Paşam, İstiklal Savaşı'nda Başkomutan sıfatıyla muharebelerde verdiğiniz emirler bir yerde toplanmış mıdır?" sorusuna verdiği yanıt:

 

— Bir gün Kurtuluş Savaşı'nın, Millî Mücadele'nin askeri tarihini yazacaklar, belki de benim Başkomutan sıfatıyla verdiğim bir yazılı ve imzalı emrime rastlamayacaklardır. Savaş arkadaşlarım buradadır, hep bilirler, ben muharebede daima o cepheden bu cepheye gider, yapılması gereken hareketleri Komutanlara dikte eder, onlara not ettirir ve kendilerini de inandırdıktan sonra, 'Şimdi ordu birliklerimize derhal bu hareketlerin yapılmasını kendi imzanızla bildiriniz.,.' derdim."

 

Nejat SANER

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi - 13.11.1970

 

SELANİK

 Millî Mücadele henüz bitmiş, ordularımız Meriç sınırına dayanmıştı. Çankaya'da oturuyorduk. Atatürk'ün Selanik'ten çocukluk arkadaşı Nuri Conker dedi ki:

 

—“Paşam, ne duruyorsunuz? Her şey elinizde. Selanik'teki eviniz boş duruyor. Bir sözünüzle orada oturabilirsiniz. Size kim engel olabilir?" Atatürk, hepimizin yüzüne baktı ve şunları söyledi.

 

—“Böyle bir hareket bütün Avrupa'yı aleyhimize birleşmeye sevk eder. Büyük bir mücadele iyi bir biçimde sona erdi. Tehlikeli bir maceraya atılamam."

 

Hamdullah Suphi TANRIÖVER

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 16.11.1941

 

17 MART 1923 TARSUS

 Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.

Millî Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:

—“Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!"

Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.

Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:

—“Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."

 

Taha TOROS

Kaynak: Taha Toros - Atatürk'ün Adana Seyahatleri, 1981

 

İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR

 Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, açıkça bir suç işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gösterdi. Sicil yoklamalarına rağbet etmedi. Bir gün bana:

— Kuvayı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti.

 

Falih Rıfkı ATAY

Kaynak: Falif Rıfkı Atay - Mustafa Kemal, Mütareke Defteri, 1955

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI

 Hastalığının ilerlemiş zamanında:

"Hatta bir gün, bizim önümüzde bazı siyasi sorunlara değinip Romanya' da yapılan hükümet değişmesinden söz ederken, bir patriğin işbaşına gelmiş olmasından hayret duyduğumu söyledim. Bu nedenle İkinci Dünya Savaşı'nın da yaklaşmakta olduğunu anıştırarak dedi ki:

—“Bir savaş çıktığı takdirde, kanımca yansız kalmalıyız. O zaman birçok fırtınalar kopacak. Devlet gemisini gayet ustaca yöneterek işin içinden sıyrılmaya çalışılmalıdır." dedi.

 

Prof. Dr. Nihat Reşat BELGER

 

Kaynak: Nihat Reşat Belger - Atatürk'ün Hastalığı

 

ELİF, LAM, MİM NE OLACAK?

 Atatürk, Kuran’ın Türkçe'ye çevrilmesine karar verdikten sonra Kâzım Karabekir Paşa kaygıya düşmüştü. Büyük bir heyecan ve şaşkınlık içinde bir gün dayanamayarak Atatürk'e sordu:

—“Kuran’ın Türkçeye çevirisini emretmişsiniz."

—“Evet."

—“Peki, o zaman elif, lam, mim ne olacak?"

 

Atatürk hayretle Karabekir'in yüzüne baktı ve en kolay bir şeyin cevabını verir gibi:

—“Ne olacak, elif, lam, mim yine elif, lam, mim olarak kalacak" dedi.

 

Hamdullah Suphi TANRIÖVER

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 13.08.1966

 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol